Kendini Nasıl Tanırsın: Fizik, Metafizik ve Astroloji

Bugünün sorularına başlamadan önce şunu belirtmek istiyorum. Astronomi bir bilim, astroloji ise safsatadır. Ama ben farklı inanıyorum, gezegenlerin hareketleri beni etkiliyor diyorsanız, sizi bugünün soruylarıyla başbaşa bırakıyorum.

Ruhumun zaman zaman güçlenmesi gerektiğini düşünüyor muyum? Bunun için herhangi bir teknik denedim mi?

Fizik kuralları, maddeler arası etkileşim hakkında ne düşünüyorum ve ruhani ideolojilerin bunlar üzerinde etkisi olduğunu düşünüyor muyum?

Hayattaki bireysel amacım, diğerleri ile etkileşim halinde mi? İç dünyam, seçtiğim insanları etkiliyor mu?

Astroloji hakkında ne düşünüyorum? Yıldızlar, hayatımızın akışını etkiliyor mu?

Astrolojik açıklamalar, fal gibi şeyleri okuyor muyum? Hiç denedim mi? Benim o anki durumuma hiçbir katkısı oldu mu? Tekrar benzer şeyleri dener miyim?

Ruhsal dünyam ile maddi dünyam arasında dengeyi nasıl sağlarım?


Maneviyat, ruhsal durum, inanç konusunun sonunda, sonuna geldik. Bugünün soruları pek de, anlamlı bulduğum sorular olmasa da, biraz yazmak istedim.

Benim için ilginç olan şey insanların, neden fal, astroloji gibi şeylere yöneldiği daha çok. Daha önceki yazılarda da, belirttiğim gibi kendimizden daha büyük bir sistemin etkisine inanmak, benliğimizi bununla ilişkilendirmek, bu büyük sistemin üzerimizde direk etki sahiib olduğunu düşünmek biraz kolaya kaçmak; biraz da biyolojik bir adaptasyon.

Bir yandan dinler etkisini yitirirken, diğer yandan yeni inanışlar türüyor. Bu da insan var oldukça, aynı şekilde süregelecek. Mesela bilim birçok şeyin saçmalık olduğunu kanıtlasa, basit bir mantıkla bile çoğu batıl yanlışlanabilmesine rağmen insanlar yine aynı şeylere inanmaya devam ediyor. Ya da tam tersi, bilimin üstünlüğü; bilimi dine çeviriyor. Metodolojiden uzak, bilim fanboyları türüyor; bilimin yanlışlanabilir ve skeptik doğasının aksine bilim yasa gibi kabul görebiliyor.

Benim için ruh denilen şey, bedenden ayrı bir şey değil. Tam tersine beynimizin yarattığı bir ilüzyon. Yediğimiz yemekten, izlediğimiz filmden, havadan sudan her şeyden etkilenen doğadışı bir sistem olabilir mi? Varsa da, kötü ve kusurlu bi sistem. O yüzden ruhumuzu güçlendirmek demek, daha çok aslında duygusal stabiliteyi sağlamak. bunun da yolu, sınırlarımızı bilmek tanımak ve kendi hayatımızı yaşamak.

Fizik kurallarına gelirsek, string teori gibi farklı teoriler, maddeler arasında bir etkileşim olduğunu, maddelerin bir şekilde birbirine bağlı olduğunu ortaya koyuyor. Aynı şekilde kütle çekimi, büyük kütlelerin birbiriyle etkileştiğini. Sonrasında ise kuantum fiziği de, birçok görece olağandışı fiziksel olayı açıklıyor. Peki bunun bizle bir ilgisi var mı? Aslında var. Moleküler ve atomik düzeyde olduğu için ama her şeyde olduğu gibi konunun dışında olan insanlar için oludkça oağan dışı görünen bu fenomenler; biraz da işgüzarlıkla populer bir konuya dönüşüyor. Sonuç olarak da, ‘kuantum’ gibi fiziğin eğlenceli ve ilginç alanı bir anda saçma sapan kişisel bir terime dönüşüyor. Yani tanrılaşıyor ya da mistikleşiyor.

Benzer bir durum da, astroloji ile ilgili. Asırlardır insanlar gezegenleri, ayı mistik buluyor. Onda anlam arıyor. Eski mitolojiler, hikayeler, bireysel anlam arayışıyla birleşince ortaya çıkan şey saçma sapan bir populer kültür. Bununla ilgili birçok sosyal deney olmasına rağmen, uluslararası bir standart olmamasına rağmen, insanlar sırf mistik bulduğu ve hayatında kendinden daha büyü bir anlam aradığı için rağbet göstermeye devam ediyor. İnsan psikolojisi bazen umutlarımı tüketiyor. İnsanın nasıl bu kadar kolay manipule edilebilir olması, nasıl kendi yalanlarına inanması beni şaşırtıyor. O yüzden bence tüm fal, astroloji vs. sadece psikolojik ilüzyondan ibaret. Hayır diyen varsa, lütfen gezegenlerin insan üzerindeki etkisini formullerle açıklasın. Her şey formül mü canım, belki henüz bulunmadı diyene söyleyecek pek bir şeyim yok. Sadece hayatta kalabilmesine hayret etmeye devam edeceğim. e

Çevremizle etkileşim elbette mevcut ama bu etkileşim daha çok sosyal bir etkileşim. Fiziksel dünyamızla iç dünyamızdaki denge de; biyolojik, psikolojik, kültürel, felsefi, fiziksel bir süreç. Kendinize ve doğaya yaklaştıkça, bu dengeyi sağlamak da, o kadar kolaylaşacak. Kolay gelsin!

,

Comments

Leave a comment