Kısa bir not

Bugün 3 Ekim 2016. Almanya’nın birleşmesinin 16.yıl dönümü. Kutlamaların adresi ise son senelerde ırkçılık hareketleriyle ün salan Dresden. (Kısa bir not düşelim, Dresden çok güzel ve özel bir şehir) Dolayısıyla Almanya Şanşölyesi Merkel, Cumhurbaşkanı Gauck da Dresden’deydi. Onları görmek ve kutlamaya katılmak için gelen bir sürü insan da.

Facebookta canlı yayına denk geldim ve izledim. Kıt almancam ile anladığım kadarıyla dikkatimi çekenleri anlatayım.

Yol polis tarafından kutlamalar için ayrılmıştı. Bir tarafta meşhur ırkçı grup Pegida Merkel’e karşı yasal olmayan gösteri yapıyordu.(Yani izin alınarak yapılan bir gösteri değil, sosyal medya örgütlenmesiydi. Pegida’nın her Pazartesi belirli şehirlerin meydanlarında protestolar düzenlediğini de söylemek de fayda var.) Küfürler havada uçuşuyordu, ağızdan salyalar akıyordu, el hareketleri, ‘vatan haini’ merkel, ‘defol git’ vs. Bu saatlerce sürdü. Ne bir gaz bombası gördüm, ne de polis müdahalesi, ne de gözaltına alınan.

Pegida profiline gelirsek de genelde orta yaşın üzerinde, eğitim ve gelir seviyesi düşük, bir kısmı alkolik, Almanya’nın sunduğu sonsuz imkana rağmen dünya görüşü kıt tiplerdi. Bunları nereden çıkardım? Tabii ki önceki araştırmalarımdan, bulunduğum şehirdeki ırkçı profillerden, yorumlardan ve pegidanın facebook sayfasından. Zaten canlı yayın sırasındaki yorumlar da aynısını söylüyordu.

Alttaki yorumlara gelince de Chemnitz’de yaşıyorum dediğimde, oo doğu Almanya diye başlayan önyargılı paragrafların benzeriydi. Genel olarak Dresden’in ve Saksonya’yadaki eğitimsiz ve ırkçı profilin Almanya için yüz karası, utanç kaynağı olduğunu, o grubun genel olarak yaşlı insanlardan oluştuğunu söylüyorlardı. (Almanların genel olarak soğuk bir millet olmasına rağmen Batı’daki şehirlere gidildiğinde insanların daha rahat, daha sıcak olduğunu, daha açık görüşlü olduğunu da zaten önceden tecrübe etmiştim)

Yolun diğer tarafında ise Pro-Merkel, Pro-Flüchtling ciler vardı. Yani Merkel’i destekleyenler, mültecileri kucaklayanlar. O taraftaki dikkat çekici şey ise Merkel’in kucaklayıcı politikasının kutsanması gerektiğini yazan pankart ve Alman-Afrikan Tolerans grubu adlı kilise korosunun renkli görüntüsüydü.

Biraz sonra başka bir kalabalık grup yaklaştı. Pegida’ya karşı gösteri yapan bir grup. Bu da aslında her pazartesi günü Dresden’de, Chemnitz’de, Leipzig’de karşılaştığım bir görüntüydü. Yolun iki tarafında birbirinin sesini bastırmaya çalışan iki karşıt grup. Genelde Pegida karşıtı grup genç üniversitelilerden oluşan bir grup oluyor. Hatta üniversite tarafından desteklenen, maillerle daha açık görüşlü bir Almanya sloganıyla gösteriye çağırılan ve aynı fikirdeki diğer sosyal platformlarla birleşerek gösteri yapan bir grup oluyor. Yine herhangi bir müdahale ya da kavga yok. Bu gruptan biraz sonra ise die Linke(yani sol parti) geldi. Onlar da kalabalık bi grup ile yürüyüş yaptılar. O sırada yine altta bir yorum dikkatimi çekti.

“Dresden için korkmamıza gerek yok, gençler geleceğin emin ellerde olduğunu gösteriyor”

Aslında bu son yorum her şeyi özetliyor. Bu kadar ilerleyen teknolojiye, bilginin bu kadar erişebilir olmasına rağmen, savaşların acısını herkes görebilmesine rağmen zihnin bu kadar geri kalmasının tek sebebi klasik, geleneksel anlayış. Mantıksal ve zihinsel gelişimin önündeki en büyük engel de geçmişteki yaşadıklarıyla bugünü kıyaslayan, eskiden kurtulamayan, geleneksel düşünceden, geleneksel yaklaşımdan, politikadan kurtulamayan kafalar. Gelenekleri, töreleri, fikirleri mutlak doğru kabul eden, çağa uymayı reddeden anlayış.

Bu Brexit profili için de aynıydı, Trump’ı destekleyen kitle için de aynı, Türkiye’yi uçuruma sürükleyen profil için de. Zamanında Avusturya’da aşırı sağcı hükümeti tercih edenlerin profil de, Polonya’da Ab’ye tehditler savuran, yabancılardan nefret eden yönetimi başa getiren profil de aynı.. Bu aslında geçmişte dünyanın kaderini olumsuz yönde etkileyen, umutsuz ve boyun eğen halklar için de aynıydı. yani bu dünyanın her yerinde her çağında aynı… tüm bunlar gösteriyor ki, artık aynı yöntemlerden farklı sonuçlar beklemek yerine çağa uygun yeni yöntemler, yeni fikirler üretilmeli.. Neden bugün? Çünkü son otuz yıldan beri hızla gelişen teknolojiye bireylerin bakış açıları arasındaki fark da aynı hızla açılıyor.