Anarşiye Övgü

Sabah işe gitmeden önce bankaya uğradım. Bir taraftan kar yağıyor, her yer bembeyaz. Bastığım yer yumuşacık. Karanlık kış günlerinin aksine, beyaz aydınlık, neşe veriyor insana. 

Photo by Matthias Kinsella on Unsplash

Karın güzelliğini düşünürken, çevredeki insanlar ve araçlar dikkatimi çekti. İnsanlar, karşıdan karşıya geçerken ışıklara uymuyor, araçlar şeritte durmuyor ve korkulu sürücüler ne yapacağını bile bilemiyor. Gerçek bir isyan. 

Arabaya atlayıp, işe gitmeye çalışırken; ben de aynı şeyi yaparken buldum kendimi. Önce sakin sakin işe gitmeye çalışıyordum. Birçok yol kapalıydı. Kar temizleniyordu. Kimi yolda ise kaza vardı. Her durmanın bedeli, kayarak kalkışlardı. Yolumu değiştirip, kısa yolu denedim ama daha iyi değildi. Bu sefer durmanın bedeli de, kaymak olmuştu. Bir süre sonra ise artık trafik falan dinlemeden, alakasız dönüşlerle eve geri döndüm. 

Kar belki de, anarşinin güzelliğine iyi bir örnek. Bir anda, olması gereken her şey, yapılan planlar, rutinler değişiyor. Çocukken, okulların tatil olması gibi, bir keyif veriyor. 

Kar tanelerinin kendine özgü davranışı var. Her biri birbirinden farklı. Sormadan etmeden, konuyorlar istedikleri yere, her şeyi örtüyorlar. Çevreyi yeniden boyuyorlar adeta. Renkleri, yolları, manzarayı her şeyi sormadan değiştiriyorlar. Acaba bile demeden, sessizce ele geçiyorlar her yeri. 

Sessizlik… Bir de kar sessizliği var. Sesimizi, gürültümüzü de kesiyorlar. Yeter biraz susun dercesine. İlginç bir anarşi. Kaotik ve acımasız değil. Tabii ki sebep olduğu kazaları saymazsak. Tersine yavaş, sessiz ve estetik bir ele geçirme. Yaptığınız, sahiplendiğiniz her şey, bir gece de değişebilir, hiçbir şey kalıcı değil mesajı veriyor gibi. 

Sadece sokakları, yolları, pisliği örtmüyor. Yere basışımız, yani insanın en temel özelliği hareket etmeyi bile kökünden sallıyor. Attığınız adımlara olan güveniniz azalıyor, en güvendiğiniz, en basit davranış bile sorguya çekiliyor. 

Kullandığımız araçlar kullanışsız hale geliyor. Zenginlik ya da fakirlikten bağımsız, herkes yere dikkatlice basıyor. Giydiği giysilerin bir önemi kalmıyor çünkü düştüğünde hissettiğin aynı acı. Kar topu savaşındaki gülümseme de aynı gülümseme. 

Karı dışlayamıyorsun da. Bizden değil diyemiyorsun. Nereden çıktı desen de, onunla yaşamak zorunda kalıyorsun. Bir anda herkesin hedefi aynı oluyor. Karı temizlemek ve yaşamı kolaylaştırmak. İdeolojiler unutuluyor, inançlar unutuluyor. Tek hedef ayakta kalmak oluyor. 

Kar yağışı bana hep ilginç gelmiştir. Daha önce de kar ile ilgili yazmıştım. Bu sefer verdiği his melankoli ve depresif bir neşenin yanında özgürleştirme. Hayatın basitliğini anlatıyor gibi. Her şeyin önemsizliğini ama saf eğlenceyi de. Kışın içinde oluşturduğu parlaklıkla da, hep bir umut veriyor. 

Hayat durabilir, donabilir ve tekrar başlayabilir. Kar bana bunu hatırlatıyor. En karanlık günlerde yağan karla uyandığınızdaki, o ışık ve yüzünüzdeki gülümseme aslında önemli saydığınız şeylerin önemsizliğini; sürekli ertelediğiniz şeylerin ise ertelenmemesi gerektiğini anlatan bir not gibi. Doğanın, oldukça yaratıcı olduğu anlardan bir tanesi. Dinlerin ise, unuttuğu mucize. 

Anarşi, bir yıkım değil, bir imkan. Havadan düşen boş bir sayfa. Sınırları kaldıran, yeniden başlama şansı veren bir not. İzleri silen, toprak üzerinde yaptığımız her şeyi gizleyen, kuralları yumuşatan, hayatı boyutsuzlaştıran bir an. 

Tane tane gelen anarşi, anlık ama radikal bir değişim. 

,

Comments

One response to “Anarşiye Övgü”

  1. kittyfamous5f9fb32d95 Avatar
    kittyfamous5f9fb32d95

    very good….

    Liked by 1 person

Leave a comment