Hayata Reset

30 yaşındasın ve kendini bir çıkmazda hissediyorsun. Belki 32, belki de 35. Ya da 27.

Hayatın tam bir başarısızlık hikayesi. İstediğin işi de bulamıyorsun çünkü tecrüben yok. Her şeyde tecrüben var ama istediğin şey de yok. Bşyle bir hisse kapıldınız mı?

Cevap evetse. Yalnız değilsiniz. Herkes hayatının bir döneminde benzer çıkmazlara giriyor. Ben de benzer şeyler yaşadım. Belki de yaşamaya devam ediyorum. Sanırım panik dönemini atlattım. Artık bu kara delikten nasıl çıkarım diye yaptığım planları uygulamaya çalışıyorum. Her şey takır takır işliyor mu? Elbette hayır.

Photo by Brett Jordan on Unsplash

Her şey nasıl bu noktaya geldi?

5 yıllık lisans eğitiminin sonunda Elektronik Mühendisi oldum. Farklı işlerde ufak tefek tecrübelerim oldu. Umduğumla bulduğum aynı değildi. Bunun üzerine yüksek lisans için Almanya’ya geldim. Mikro ve Nano Sistemler serüvenim 3,5 yıl sürdü. Belki de 4, bir süre sonra saymayı bıraktım. 3 yıldır da, proje yöneticisi olarak çalışıyorum. Sonunda işsiz kalmadım. Düşünüldüğü gibi kolay iş bilinen bir sektörde, iyi bir konumdayım ama diğer yandan kişisel olarak olmak istemediğim bir alanda elimden gelenin en iyisini vermeye çalışıyorum. Kimisi, rahat mı batıyor, olduğun yerde olmak isteyen binlerce insan var diyebilir; ama rahat batıyor. Ya da kafamın rahat olmaması, aslında rahat olduğum gerçeğini gölgeliyor.

Neyi yanlış yaptım, ne eksikti diye düşününce şunu farkettim. Sadece şncelik sırasına dizdiğim hedeflerime odaklandım. Ardı ardına bitirdim. Fikrim şuydu:

Şu iş hallolsun, sonra şunu yaparım

Bu yaptığım ilk hataydi. Hayat, puan toplayarak ilerlemiyor. Çok istediğim yüksek lisansa geldiğim de, bu yüzden bunalma girmiştim. Eee şimdi ne yapacağım? Nereye kadar yapacağım? Neden yapacağım diye düşündüm.. Düşünceler ardı ardına sıralandı ve o zaman yaşamın pek de bir değeri yok noktasına kadar geldi. Ama hayat böyle bir şey değil. Bazen hedeflerinin ötesinde uğraşmak gerekiyor. Sadece materyalist düşüncelerle, bir yere varılmıyor.

İkinci hatam, bilgi peşinde koşmaktı. Halen daha yaptığım hata. Öğrenebileceğimin en fazlasını öğrenmeliyim. Her şeyi bilmeliyim. Tıpkı kitap bitirmek için onlarca kitap okumak gibi. Farklı projeler yaptım, yeni şeyler öğrendim, farklı yerlerde ve endüstrilerde çalıştım. Bunun için pişman değilim. Bence bana birçok konuda iyi bir bakış açısı kazandırdı. Ayrıca konsept ve sistem algım arttı. Bu nedenle de, çok disiplinli karmakarışık dünyada, yaptığımın doğru olduğunu düşündüm ama konsept ve sistem algısı, özel sorunları çözmek için yeterli değildi.

Tüm bu yaklaşım ve düşünceler beni Almanya’ya getirdi. Çok iyi yönetim tecrübesi edindim ve edinmeye devam ediyorum. Yeni bir dil öğrendim, yeni insanlar tanıdım. Dışarıdan bakılınca birçok şey başardım ama dönüp dolaşım geldiğim nokta aynı.

Eksik olan ne?

Gerçekçi ve net hedefler!

Photo by Yosef Futsum on Unsplash

Şimdiye kadar tutkulu olduğum hiçbir şey bulamadım. Nasıl bulunuyor, onu da bilmiyorum. Yaklaşımım genelde elemek oldu. Ne istediğimi değil ama ne istemediğimi iyi biliyorum. Bu da büyük bir hata aslında. Bu yüzden kendini tanımak önemli. Kendini tanımadıkça, verdiğin kararlar da, o kadar belirsiz oluyor.

Dİğer bir sorun danışman eksikliğiydi. (Mentor). İş ve arkadaş çevresine o akdar da değer vermedim. Bana yol gösterecek de, kimse olmadı kariyerimde.Denedim yanıldım ve yanılmaya devam ediyorum. Yıllar içinde gördüm ki, genelde elimizde ne gibi şanslarımız var bilmiyoruz. Okulda öğrendiklerimizin, somut çıktısı ne bilmiyoruz. İyi bir danışman, ister okulda olsun ister iş hayatında, bir çok konuda beni olduğumdan çok daha ileri taşıyabilirdi ama bunun için benim de açık olmam ve bu tip ilişkilere değer veriyor olmam gerekirdi.

Bu nedenle de, üniversiteye başlayanlara şu 3 şeyi tavsiye ediyorum:

  • Üzerinde uzmanlaşacağınız teknik bir konu seçin. Bu sizin geleceğinizi garanti altına alacaktır. Konu çok populer olmasa bile, üniversite sonunda uzman olmanız önünüzü fazlasıyla açacaktır.
  • Daha sonra öğretebileceğiniz, alternatif gelir kaynağı olabilecek, uzmanlaşacağınız bir hobiniz olsun.
  • Ne yaptığınızı bilmeniz açısından, uzun dönemli planınız olsun.

Elbette; istekleriniz, ilgileriniz zamanla değişecek. İleride istekleriniz, planlarınız, kariyer hedefleriniz değiştiğinde; bu üç madde sizin o dönüşüm sürecinizi kolaştıracak. Daha özgürce, daha özgüvenli karar verebileceksiniz. Özellikle maddi olarak kaygınız olmayacak.

Gençlere öğüdü verdin de, biz, yaşını almış ekip ne yapacak?

Başarısız oldunuz, çakılı kaldınız, çıkmazdasınız, kaybolmuş ve ne yapacağını bilmeyen bir durumdasınız. Peki şimdi?

Hayatlarını ve kariyerlerini değiştiren çok insan gördüm. 30ların sonlarında, 40larda. Kimisi de, zorunluluktan. (Birini kaybettiği için, boşandığı için, hastalandığı için) Ama biz isteğiyle değiştirenlere odaklanalım.

Başarısızlık ve kaybolmuşluk hissi motivasyonunuzu kırsa da, yeniden başlamak için her zaman bir şans olduğunu kabul etmek, yapılabilecek ilk şey. Kabul, analiz, çözüm ve hareket.

Photo by Joshua Earle on Unsplash

Nereden Başlamalı:

  1. Sınırlarınızı, yeteneklerinizi bilin ve olumlu olun

Bugüne kadar başardığınız şeyleri düşünün. Neler yaptınız? Yaptığınız pozitif şeylere odaklanın, gerekirse kendi reklamınızı yaptığınızı düşünün. Kendinizi nasıl satardınız? Böylece gerçekten neyi istediğinizi de, anlamaya başlayacaksınız. Başlayacaksınız diyorum çünkü bu arayış biraz da karakter meselesi. Belki de hiç net bir sonuç olmayacak ama en azından bunu en iyi şekilde ortaya koyup, sınırlarınızı belirleyeceksiniz.

2. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın, dikkat dağıtıcı öğelerden uzak durun

Herkesin kendi zamanı ve kendi yolu var. Kimisi 20li yaşlarda, kafasını netleştirip, istediğinin ardından giderek kendince başarı yakalarken, kimisi bunu 40lı belki 50li belki de daha geç yakalıyor. Bu yüzden, diğer insanların gerçekleri, beklentileri ve parametreleriyle kendinizi değerlendirmeyin. Toplumsal beklentiler üzerinden kendinize baskı yapmayın.

Belki klişe olacak ama bir çok ünlünün kaç kere başarısız olduğunu okuyorsunuz. Başarısızlık sizi ümitsiz yapmamalı. Tersine sizi güçlendirmeli çünkü başarısızlığın anlamını biliyorsunuz. Bu yüzden de, konfor alanınıza sığınmak yerine, deneyin. Tekrar tekrar deneyin. En sonunda pişman olmayacaksınız, çünkü en azından denedim diyeceksiniz. O yüzden odaklanın ve çabalayın.

Beni genelde en çok motive eden şey, dönüp dolaşıp en kötü şu anki konumumda olacağım düşüncesi. Denemezsem zaten buradayım. Denersem ya çok daha iyisi ya da aynısı. O zaman neden denemeyeyim?

Çevrenizdeki negatif insanlardan kurtulun, negatif duygulardan arının, negatif düşüncelerden, hatıralardan sıyrılın. Zamanınızı boşa harcadığınız her şeyden kurtulun ve üretkenliğe odaklanın.

Bunu nasıl yapacağım diyenler için, kendini nasıl tanırsın serisinde, kişisel gelişim listesinde bununla ilgili fazlasıyla yazdım. Okumanızı tavsiye ederim.

3. Aşırı Düşünmeyin

Aşırı düşünmek büyük bir probem. Tabii ki analiz önemli ama bunu abartmayın. Yoksa kendinizi frenlemeye, neyi nasıl yapamam diye düşünmeye başlıyorsunuz. Daha çok düşünmek yerine daha çok aksiyon alın.

4. Paylaşın, Danışın ve Çevrenizi Genişletin

Yalnız olmadığınızı bilmelisiniz. Sizin gibi onlarca, yüzlerce hatta milyonlarca insan var. Önemli olan şey olduğunuz, içinde bulunduğunuz durumdan kurtulmak için istekli olmanız. Kendinize karşı dürüst olmanız ve fikirlerinizi paylaşmanız.

Bunun için arkadaşlarınızla konuşabilirsiniz, profesyonel yardım alabilirsiniz. Size destek olacak, hedefleriniz konusunda yol gösterecek, başarmanız için size destek olacak herkesle paylaşabilirsiniz. Böylece birçok şeyin aslında ne kadar kolay olduğunu göreceksiniz. Şansın nereden geldiğini asla bilemezsiniz!

Çevrenizin sizi motive etmesine ve size ilham olmasına izin verin.

5. Durumunuzu kabul edin, cesur olun ve konfor alanınızı bırakın

Şikayet etmek yerine durumu kabullenmek, neler olabileceğini kabullenmek önemli. Şans her yerde. Sadece kafanızı kaldırıp, peşinden gitmelisiniz.

6. Kendinizi bilgilendirin ve kişisel bir motto belirleyin

Webinar, podcast, online kurslar, bloglar vs. sizi geliştirecek, sizi motive edecek her şeye açık olun. Tüm bunları yazarken, ben bile bazen inanmıyorum. Kişisel gelişim içerikleri birbirinin aynısı geliyor ama öte yandan bir şekilde motive edici oluyor. Hiçbir şey, hiçbir şey için değil. Yani diyor ki: verdiğiniz her eforun bir karşılığı var.

O nedenle deneyin, öğrenin, kendinizi geliştirin. Eğer yapabilirseniz, öğretmeye de çalışın. Çünkü kendine güveni artırmanın, öğrenmenin, bilgiyi pekiştirmenin en iyi yolu öğretmek.

Kişisel motto belirlemeye çalışın.

Bunu ilk denediğimde oldukça şaşırdım çünkü belli bir hedefim yoktu. Aynı zamanda, tamamen de hedeflerimden ayrılmadığımı farkettim. En azından tekrar eden bir olay örgüsü vardı. Hayatımda birbirini tekrarlayan, istekler, davranışlar. Bunu farkedince, nelere karşı daha çok ilgim var, nelere karşı daha tutkuluyum biraz daha farkettim. Bu nedenle, hayat stratejisi, mottosu, felsefesi belirlemek önemli. Böylece hayatınızın ipleri elinizden kaçmıyor ve kontrolü kaybetmiyorsunuz.

7) Özgüvenli Olun

Bunu 50 kere tekrarlayınca gerçk oluyor mu bilmiyorum ama hiçbir şey size karşı değil. Özgüvenli olun. Özgüven, size birçok kapıyı açıyor. EĞer yeterince özgüveniniz varsa, iletişimde olduğunuz insanlar da, daha kolay ikna olacaklar.

Eğer bu konuda sıkıntınız varsa, sizi motive edecek içerikleri tüketin. Motivasyon konuşmaları, medium yazıları, podcastler, fotoğraflar, filmler, kitaplar, hayat hikayelerini tüketin… Sizi iyi hissettirecek şeylere odaklanın. Kendinize bakın, görünüşünüze dikkat edin. Egzersiz yapın, her sabah aynaya bakın. ‘İstediğim her şeyi yapabilirim. Beni sadece ben başarıya taşıyabilirim. En iyisi benim. Yeni bir gün yeni bir ben. Yine elimden gelenin en iyisini yapabileceğim bir fırsat’ diye kendi kendinize tekrarlayın.

En son geriye sadece elinizden gelenin en iyisini vermek kalıyor. Elinizde olanın kıymetini bilin, istekleriniz için savaşın. Sizi, sizden başka hiçbir şey başarıya taşıyamaz!

Photo by Attentie Attentie on Unsplash
,

Comments

Leave a comment