En çok isteğiniz, en öncelikli 3 hedefiniz neler? Hayatınız boyunca ne tip hedefler ve değerleri takip edeceksiniz?
Şu anki finansal durumunuz nasıl, bunu nasıl geliştirebilirsiniz?
Geçtiğimiz bir yıldan ne gibi dersler aldınız?
Önümüzdeki süreçte, kısa vadede, ne gibi arkadaşlıklarda, aktivitelerde yer almak istiyorsunuz?
Son bir yıl içindeki dönüm noktalarınız, enleriniz, ilkleriniz neler? Bu anların genel yaşantınız ve günlük hayatınız üzerindeki etkileri neler?
Kendiniz üzerinde bu kadar düşündükçe, belli tekrarları, kalıpları da farketmiş olmanız lazım. Bu kalıplar aslında genel memnuniyetinizi de artırabilecek rutinler. Belirlediğiniz hedeflerle ilgili de, size ne kadar uygun ne kadar gerçekçi olduğunu ölçen birimler aslında.
Bir yandan rutinlerden kaçarak hayatımızı renklendirmeye çalışırken, diğer yandan belli kalıpları benimsemek ne kadar doğru? Doğru değil elbette. O nedenle bu kalıpları sürekli tekrar edeceğiniz ezbere etkinlikler olarak düşünmek yerine, değişimi ve gelişimi kolaylaştıran araçlar olarak görmek daha doğru.
Kendimizi geliştirmek, gerçeklemekle ilgili konuşurken, en çok duyduğum şeylerden birisi de, param olsa yaparım. Gelişmiş ülkelere baktığımızda, insanların hobilerinin, sosyal ortamlarının buna göre şekillendiğini görmek de mümkün. Peki hiç parası olmadan kendini aşmış ve hayatından memnun olan kimse yok mu? Elbette var. Baştan beri belirttiğim gibi amacımız kendi gerçekliğimizi olduğu gibi kabul edip, başlangıç referansımızı buna göre belirlemek. Bu yüzden de, finansal olarak nerede oduğunuzu bilmek, hedefler koymak, hayatın farklı alanlarında yapmak istediklerimizi doğru önem sırasına koyabilmek, yapılabilirliğini görmek için finansan gerçekliğimizin farkına varmak oldukça önemli.
Tüm bu kendini tanıma serüveninin içinde kendimize onlarca soru sorduk ve analizin önemini vurguladık. Analiz kadar, bu analizlerin sonuçlarını yorumlamak, anlamak, doğru değerlendirmeler yapmak ve dersler çıkarmak ileriye dönük başarıda olmazsa olmaz. Aynı hataları tekrarlayarak, yaptığınız adımları kopyalayarak, tekrarlardan farklı sonuç bekleyerek bir yere varmanız imkansız. O yüzden gerekirse yazarak, son zamanlarınızdan çıkardığınız dersler üzerinde düşünün.
Doğum günleri, yılbaşları, anma günleri, yıldönümleri genelde bir şeylere başlamak, yeni hayaller kurmak, ben neredeyim sormak için ideal günler. Nedense bir çoğumuz bu tip günlere ihtiyaç duyuyoruz. İşin psikolojik altyapısında ne var bilmiyorum ama spotify gibi birçok marka, uygulama bu psikolojik yatkınlığı en iyi şekilde kullanıyor. Biz de aa bak bunu dinlemişiz, şu kadar dinlemişiz, şu tip dinlemişiz diyerek kendimizi bir yerlere koymayı seviyoruz. Peki bu psikolojik motivasyonları kendi lehimize neden kullanmayalım?
Şu an kendi hakkınızda kararlar alıp, bir şeylere başlayamıyorsanız, kendinize bir gün belirleyin. O güne kadar son 1 yıl içindeki enlerinizi düşünün. En iyi hissettiğiniz zamanlar, en iyi gününüz, en başarılı olduğunuz zaman, en kötüler, en dipler, en pikler, ilk defa olanlar vs. Daha sonra da bunların hayatınızı duygusal olarak, içsel olarak, maddi olarak, psikolojik olarak nasıl etkilediğini düşünün. Böylece isteklerinizi şekillendirirken nelere dikkat etmeniz gerektiğini de, daha iyi anlayacaksınız.

Leave a comment