Kendini Nasıl Tanırsın: Sağlık Felsefesi

Bugün kendimize soracağımız sorular:

Son zamanlarda büyük bir sağlık problemi ile karşılaştınız mı? Hastalık durumunda psikolojiniz nasıldı, nasıl hissettiniz?

Kendinize bakma adına hayat felsefeniz nasıl? Nasıl olsa bir gün şleceğiz diye kaliteli yaşamayı es mi geçiyorsunuz?

Ne sıklıkla psikolojik durumunuz fiziksel semptoma dödnüşüyor? İş yerindeki stresi yönetmeyi becerebiliyor musunuz?

Ne sıklıkla zihinsel stres yaşıyorsunuz? Baş ağrıları, migren, depresyon, anksiyete, panik, paranoya? Sizi etkileyen çevresel faktörleri belirleyebiliyor musunuz?

Sağlık problemleri ve psikolojik durumlar her insanın hayatında zaman zaman karşılaşabileceği gerçeklerdir. Bu tür durumlarla nasıl başa çıktığımız, psikolojimizin nasıl etkilendiği ve kendimize bakma adına hayat felsefemiz, kişisel deneyimlerimiz ve içgörülerimizle şekillenir.

Büyük bir sağlık problemiyle karşılaştığınızda, özellikle ciddi bir hastalıkla mücadele etmek durumunda kaldığınızda, psikolojik olarak oldukça zorlu bir süreç olabilir. Bu tür bir durumda, öfke, üzüntü, korku ve belirsizlik gibi çeşitli duygular yaşamak oldukça normaldir. Hastalıkla baş etmeye çalışırken kendinizi çaresiz veya güçsüz hissedebilirsiniz. Aynı zamanda, umutsuzluğa kapılmak ve gelecek endişeleri taşımak da mümkündür.

Kendime bakma adına hayat felsefenizi, her şeye rağmen yaşamın anlamını ve değerini anlamak, kendime iyi bakmayı önemsemek ve içsel gücümü keşfetmek üzerine kurun. Fiziksel ve zihinsel sağlığınızı korumak ve geliştirmek için düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek ve stres yönetebilmek sizin için önemli olabilmeli. En azından zorlukları hayatın eğlencesi olarak algılayıp, motivasyonunuzu yüksek tutmalısınız.

Hayatın sonlu olduğunu bilerek, “nasıl olsa bir gün bitecek” düşüncesi yerine, her anın değerli olduğunun farkında olarak yaşayın. Kaliteli bir yaşam, bence her anın tadını çıkarabilmek, sevdiklerinize zaman ayırmak ve hedeflerinize odaklanmakla mümkün olabilir. Bunların öncelik sırası ise yine sizin isteklerinize, gerçeklerinize ve beklentilerinize bağlı

Stres, günlük hayatın bir parçası ve kaçınılmaz. Önemli olan stresi yönetmeyi öğrenmek ve kontrol edebilmektir. İş yerindeki stresle başa çıkmak için zaman yönetimi, yapılacaklar listesi oluşturma, ara verme ve gevşeme teknikleri oldukça işe yarıyor. Ayrıca, zihinsel ve duygusal olarak dinlenmek için meditasyon ve yoga düşündüğünüzden daha faydalı olabilir. (buna ben de inanmıyordum. Bunları keşfedince hayatım değişmedi ama değişmiş gibi kendimi kandıracak bir şeyler kazanmış oldum)

Zihinsel stresi azaltmak için hobilerinize zaman ayırın. Özellikle Türkiye’den ayrılınca hobili insanlarla hobisizler arasındaki farkı; kitap okuyan ile okumayan arasındaki farkı; doğayla iç içe olanla olmayan arasındaki farkı çok iyi görme fırsatı yakaladım. Hobi önemli. Yaratıcı olmak, beynin kullanmadığınız yarısını çalıştırmak hem rahatlama açısından hem de hayatı anlamlandırma açısından oldukça önemli

Baş ağrıları, migren, depresyon, anksiyete, panik atak gibi semptomlarla zaman zaman karşılaşabilmek mümkün olabilir. Bu gibi durumlarda, semptomların nedenini belirlemeye çalışın ve profesyonel yardım alarak bu sorunlarla başa çıkın. Her şeyin başı saplık değil, her şeyin başı neden.sonuç ilişkisi kurabilmek.

Çevresel faktörlerin etkisini belirlemek için çevrenizdeki stres kaynaklarını düşünün. Belki işten ya da okuldan eve gelip, kanepeye uzanıp, sosyal medyada vakit geçirmek hoşunuza gidiyor. Bunu tekrar düşünün. Maruz kaldığınız ana akımın size olumsuz etkilerini düşünün. Kendinizi kıyasladığınız insanları, rol modellerinizi, imrendiğiniz profilleri, meslekleri iyi düşünün. Sonunda sosyal medyanın size nasıl zarar verdiğini göreceksiniz. Bu sosyal medya kullanmayın anlamına gelmiyor. Minimum kullanın, doğru kullanın. Aynı zamanda, olumlu ve destekleyici bir çevre oluşturmak için çabalayın. Sanal değil, gerçek çevre.

Hayatın zorluklarına rağmen, kendi içsel gücünüzü keşfetmek, olumlu bir bakış açısı geliştirmek ve kendime iyi bakmayı sürdürmek için sürekli olarak çaba sarf etmeye devam edin çünkü kendinize yaptığınız yatırım hiçbir zaman boşa gitmez. Kendini tanımak, güçlü ve zayıf yönlerini bilmek ve bu doğrultuda hareket etmek, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmenin önemli bir anahtarı.