Kolombiya: Medellin-2

Bogota ve Medellin bölümleri için linke tıklayın ya da listelerden gezi kategorisini seçin. Fotoğraflar için IG: @bahadrhancicek

Uzun zamandır yazmak istiyordum olmadı. Şubatta’ki geziyi yazmam resmen 6 ay aldı.

3.Gün

Medellin’nin üçüncü gününe Escobar müzesi ile başladık. Hostel’de konuştuğumuz gezgin, halka olan saygısından dolayı o müzeye gitmeyeceğini ve para vermeyeceğini söylemişti ama ben bu şekilde düşünmüyorum.

*poz verme özürlüyüm

Escobar konusu şehir ve ülke için büyük bir tabu. Kimse bu konuyu konuşmak istemiyor ya da üzerinde Escobar’ın fotoğraflarının basıldığı şapkalar, t-shirtler giyen turistler görmek istemiyorlar. Kolombiya, kokain ve escobar’dan çok daha fazlası.

Benim merak ettiğim konu, halkın genel tavrı dışında bireysel tavırlardı daha çok. Şehirde ev sahibi olan nüfusun büyük bir kısmı onun sayesinde ev sahibi olmuştu ama aynı şekilde herkesin evinde bir de Escobar mağduru vardı. Kimine göre Robin Hood, kimine göre ülkeyi yok olma eşiğine getiren bir canavar.

Ne yazık ki, mağdur ya da canavar kelimesi zayıf kalıyor. İzlerken, dinlerken, okurken; arada ölen ‘önemsiz’ canların neler çektiğini bilmiyoruz, duymuyoruz. Nasıl yaşadıkları hakkında fikrimiz olmadığı için basit kelimelerle geçiştiriyoruz.

Söylenildiğine göre uzun yıllar içinde Escobar unutulmuştu. Ta ki, Narcos dizisi populer olana kadar. Dizinin populeritesi ile Ecobar-turistleri türemiş, müzesinden evine, adım attığı her yere, turistleri memnun etmek için turlar, anılar, etkinlikler eklenmişti. Müze ise Escobar’ın yeğeni tarafından oluşturulmuş ve finanse edilmiş. Populerleşince, elbette öylesine bir müzeden, tercih edilen müze konumuna gelmiş.

Benim ilginç bulduğum şeyler müzedekilerin Escobar sevgisiydi. Hem kimi ziyaretçiler fanboy tadında gezerken, rehberler de ona olan saygısını ve sevgisini her fırsatta belli ediyordu. Önceki turlarda ;siz kim olduğunu biliyorsunuz’ diye isim verilmezken, bu turda gururla ismi söyleniyordu. Bizi gezdiren rehberin ara ara gözleri doluyordu, kimi zaman parlıyordu. Kaçış rotasını anlatırken gülen gözleri, ölümünü anlatıken titrek sesiyle birlikte doluyordu.

Müze fiyat ve sundukları anlamında berbat bir müzeydi ama yaşanmışlık ve anlatılan hikayeleri dinlemek, dinlerken kullandığı araçları, metotları görmek elbette güzeldi.

Günün devamında Antioque Müzesine gittik. Müzenin önündeki parkta Botero’nun şişman heykelleri gibi, müzenin içinde de Botero’nun eserleri vardı. Botero dışında, Mattise, Ernst, Picasso gibi birçok ünlü ressamın ve sanatçının eserlerinin sergilendiği büyük bir galeriydi burası. Bunun dışında Kolombiya ve şehir tarihine dair de birçok anlatı ve eser vardı. Modern Sanat bölümü de, görmeye değerdi. Belki Escobar müzesinin basitliğinden sonra geldiğimiz için belki de gerçekten güzel bir müze olduğu için oldukça etkileyici buldum.

Bayraklı fotoğraf bence Kolombiya’nın kanlı geçmişini anlatan en iyi fotoğraflardan birisi

Günün sonunda ise hostelde tanıştığımız ingiliz gezgin ile önce barlar sokağına daha sonra da, kalabalıktan uzakta yerel bir bara gittik. Yerel bar, biraz büfeyi biraz eski bakkalları biraz da tekeli andırıyordu. Önüne ahşap sandalyeler ve masalar atılmış, içeride iki duvar içki dolaplarıyla kapanmış, büfede ise tost vs gibi atıştırmalıklar yapılıyordu.

4.Gün

Medellin’deki son günü, Guatepe’ye giderek geçirdik. Bu kısımla ilgili anlatacak pek bir şey yok. Nefes kesici manzaralar, yerel ama turistlikleşen köy ve kasabalar, lezzetli yemekler ve güzel havanın tadını çıkardık.

Guatepe’den aklımda kalan tırmandığımız kayaydı. Oldukça dik merdivelerle çıkıldığı ve oldukça yüksek olduğu için, arada tansiyonu düşenler, tırmanmaya devam edemeyenler, zorlananlar vardı. Biz de ağır ağır çıktık. Sonunda ise tüm çabaya değdi. Soğuk içeceğimizle birlikte manzarayla keyfimize baktık.

Diğer aklımda kalan da, bize eşlik eden turdu. Rehber, oldukça samimi ve neşeli olmasına rağmen oldukça yetersizdi. Anlamsız şeyler anlatıyordu. Daha sonra nehir turu attığımızda da, sadece ünlü insanların evlerinden bahsetti. Bunlardan bir tanesi de, Escobar’ın harabeye dönmüş, zaman zaman paintball için kullanılan; Escobar fanboyları için düzenlenen turların durağı olan evdi.

,

Comments

Leave a comment