Konu yeni şeyleri keşfetme ve deneme olunca kendinizi ekstrimist olarak görüyor musunuz yoksa kendinize göre belli sınırlarınız ve ön yargılarınız var mı?
Hayatınızda hiç psychedelic ilaçlar/uyuşturucuları denemeyi aklınızdan geçirdiniz mi? Bu düşünceye karşı yaklaşımınız neydi?
Eğer arkadaşlarınız bu tip zihin değiştirici maddeleri denese, onlarla beraber bu deneyime açık olur muydunuz?
Bugünün sorularının amacı uyuşturucuya özendirmek ya da tam tersi kötülemek, uyuşturucunun psikolojik etkileri üzerinde düşünmek değil. Daha çok bu arayışın sebepleri ne olabilir diye düşünmek.
Uyarıcı ve uyuşturucu maddeler biraz da, yeraltı kültürünün ve altkültürlerin populerleşmesiyle birçok ülkede eğlence sektörünün bir parçası. Benzer şekilde birçok sanatçının da yüzlerce hatta binlerce yıldır, farklı perspektifler için benzer maddeler kullandığı bir gerçek. Hatta birçok dinin temelinde de, benzer maddelerin keşfi ve psikolojik etkileri yatıyor.
Kısaca özetlersek; genetik faktörler, merak ve deneyim arzusu, baskı ve sosyal baskı, duygulardan kaçma isteği/yüzleşmeden korkma, duyulardan alınan hazı artırma isteği, geçmiş travmalarla mücadele, kültürel normlar gibi birçok neden madde kullanımına yol açıyor.
Benim ilgilendiğim kısım daha çok merak ve deneyim arzusu. Yasak olana olan yatkınlık ve aynı zamanda duygulardan kaçma isteği.
İlk başlık, daha çok asıl konumuz olan macera isteğiyle alakalı. Kendinizi, yeni şeyler deneme konusunda ekstrimist olarak tanımlıyorsanız; adrenalin ve yenilik isteğini gidermek her zaman mümkün olmayacağı için, farklı yollar denemek de pek muhtemel.
Kendimizi tanımamızdaki amaç, isteklerimizi ve karakterimizi biraz olsun rasyonelize etmek. Kendi gerçekliğimizin farkına varmak.
Kimisi farklı sebeplerle, duygularını doruklarında yaşamak, daha çok adrenalin istiyor. Canlı hissetmek için buna ihtiyaç duyuyor. Yine benzer sebeplerle, risk alma eğilimi de artıyor. Vücudu rahatlatmak, hem hormonal hem de zihinsel baskıyı dizginlemek için daha çok gerilim arayışına giriyor. Kimisi ise içsel seyahatini daha derinleştirmek, duygularının ve duyularının kapasitesini zorlamak istiyor. Duygularından kısmen kaçarak, kısmen de daha çok yakınlaşarak alternatif bir gerçeklik arayışına giriyor.
Bu arayışları rasyonelize etmek, belli bir mantığa oturtmanın en büyük amacı doğru kararlar vererek; bu duyguları beslemek. (Dizginlemek değil)
Bu da bizi ikinci soruya getiriyor. Madde deneme isteğine karşı tavrınız ne oldu, bu konuda sınırınız ne?
Düşüncenizin temelinizi anlarsanız, bu soruyu da en iyi şekilde cevaplayabilirsiniz. Gerçekten arayışınız macera ve heyecan mı yoksa, tüketici misiniz? Tek istediğiniz sürekli yeni anlar tüketerek kendinizden kaçmak mı?
Üçüncü soru ise daha çok karakterinizle ilgili. Gerçekten, irade sahibi misiniz yoksa ortama kendinizi kaptırıp, sürüklenip gidiyor musunuz?
Güne dair son sorular da: heyecan arayışınızın günlük hayatınıza etkisi.
Arayışlarınız, bir tehdit mi? Neden? Eğer arayışlarınızı tehdit olarak görüyorsanız ama bu arayış hissiyle mücadele edemiyorsanız ne yaparsınız?
Madde konusunun, elbette hayatınıza dair birçok şeyi etkilemesi mümkün. En temelde, beyninizin kimyasını, hormonal dengenizi, haz ve ödül mekanizmanızı etkiliyor. Burada kazanım ve kayıp kararı tamamen kişiye bağlı. Kendinizi iradesiz olarak görüyorsanız, en iyisi kendinize bazı limitler koymak. Adrenalin arayışınızı, kendiniz için faydalı yerlerde doyurmak.
Son soru ise, tüm macera arayışı ve adrenalin konusunun özeti. Kendinizi tehlikeye atmadan ve kendinize zarar vermeden; heyecan arayışınızı nasıl günlük hayatınızla dengeli bir şekilde yürütebilirim?

Leave a comment