Kendini Nasıl Tanırsın: B Planı

Her zaman her şey umduğunuz gibi gitmeyebiliyor. Hayatınızı negatif etkileyecek olaylar için bir B planınız var mı? Değişikliklere ve gelişime karşı tavrınız ne? Hedefinize ulaştıktan sonrasını düşünüyor musunuz yoksa gelişim hayatınızın bir parçası mı?

Sürekli öğrenme ve sürekli gelişim arasında sizin için nasıl bir bağ var? Sğrekli gelişim için gün içinde ne yapıyorsunuz?


Önceki yazılarda da, benzer şeyler konuşmuştuk. Engeller, isteksizlik, hayatın diğer gerçekleri gibi birçok nedenden dolayı hedeflerimizden uzaklaşabiliyoruz. Bu hedefler sadece maddi değil aynı zaman duygusal ve mental hedefler de olabilir. Mesela kendimize vakit ayırmak gibi. Aslında gün içinde 10 dakika sessizce oturup kendi üzerimizde düşünebilecekken, 20 dk kitap okuyabilecekken, 20 dk yeni bir şeyler öğrenebilecekken bunu yapmıyoruz ve zamandan şikayet ediyoruz. Bugünün soruları da neden yapmadığımız üzerine ve bizi engelleyen şeylerin ne olduğu üzerine.

Bazen de elimizde olmayan sebeplerden istediğimiz yoldan sapabiliyoruz. Bu durumda da, farkında olunması gereken şey, bu durumu değiştirip değiştiremeyeceğimiz. Değiştiremiyorsak, başka bir planımız olmalı ya da en azından bakış açımızı değiştirmeli ve elimizde olana odaklanmamız gerekli. Ondan en iyi verimi almaya, elimizdekilerle mutlu olmaya, sahip olduğumuz şansın farkında olmaya ihtiyacımız var.

Diğer bir konu da hedeflerden sonrası… Hedefime ulaştım, ee sonra. Bence dünyada keşedilecek çok şey var ve her zaman söylediğimiz gibi süreç süreç süreç. Somut hedeflerin olması elbette iyi ama sürekli somut hedefler koymak, hayatı size zehir edebilir çünkü ulaşmak için çabaladıkça günden de o kadar uzaklaşırsınız. Ona ulaşınca her şeyin iyi olacağı hissi sizi zehirler. Ulaşamazsanız geriye harcadığınız onca efor ve hayal kırıklığı kalırken, ulaştığınızda ise boşluğa düşersiniz. Aslında o kadar efor sarfettiğiniz hedefin ulaştıktan sonra o kadar da abartılacak bir şey olmadığını farkedersiniz. Bu boşluk hissi size her şeyi önemsizleştirebilir. hayatı bile.

O nedenle, hedefin sürekliliği önemli aynı zamanda gelişimin ve öğrenimin de sürekliliği.

Öğrenmekle gelişim arasında nasıl bir bağ derseniz benim vereceğim örnek her zaman olduğu gibi zaman algısı. Çocukken zaman ne kadar yavaş geçerdi. 30 yaş uzak gözükür ve o yaştaki insanlara bakış da, sanki hayatlarının bir bölümünü tamamlamış gibi olurdu. Yaşlandıkça zaman da hızlanıyor. Yaş ilerledikçe, genç kalma arzusu da aynı şekilde artıyor. Yine önceki yaptıklarımı yaparım hissi de. Aslında fark öğrenmekten ve meraktan geçiyor. Çocukken her şey yeni, sürekli bir öğrenme mevcut. Büyüdükçe rutinler artıyor, yapılan aktiviteler monotonlaşıyor ve zaman hızlıca akıp gidiyor. Halbuki, merakınızı açık tutup, öğrenmeye açık olduğunuzda kısacık bir güne bile neler sığabildiğine şaşıracaksınız.

Öğrenmek, gelişimin olmazsa olmazı. Çünkü öğrendikçe beyniniz gelişiyor, her şeyi deneyerek değil bazen de gözlemleyerek, empati ile, anlayarak öğreniyorsunuz. Öğrendikleriniz, tecrübelerinizin parçası oluyor. Gelişiminizi tamamlıyor.

Uzun lafın kısası; yeni şeyler deneyin, öğrenin, tecrübelerinizi yaşadıklarınız kadar düşündükleriniz, gözlemledikleriniz, okuduklarınız ve öğrendikleriniz de oluştursun.

,

Comments

Leave a comment