Spontane.
Günümüzde çok sevilen bir kelime. Aynı zamanda yanlış anlaşılan bir kelime. Dağınıklık, plansızlık, içinden geldiği gibi hareket etme anlamına geliyor. Anı yaşa sözüyle ilişkilendirilip, daha da büyük bir yanlış anlaşılmaya yol açıyor. Aslında olay anı anlamak, andan maksimumu almak, ruhsal olarak özümsemek.
Spontane olayı da, plansız, programsız anı yaşamak değil aslında. Sistemsel bir yaklaşım. Her şeyin ötesinde karnımızı doyurmamız, uyumamız gerekiyor ve bunları nasıl yapacağımızı düşünmemiz. Dolayısıyla istesek de istemesek de bir sistem gerekli.
Sistem olmazsa ne olur? Spontane hareketlerinizin temeli olmaz. (Ne güzel bir dilemma değil mi?) Temelsiz olunca da, boşuna stres, başarısızlık… Ne kadar sistem, o kadar boş zaman.
Bugünün soruları:
Sırada ne var? Başarmak istediğim büyük hedeflerim var mı? (moral, motivasyon, düşünce gibi soyut da olabilir)
Son 1 sene içinde en çok kendimi geliştirdiğim konular neler? Mevcut hangi yaklaşımımdan gelişim anlamında daha çok verim aldım?
Gelişimimi nasıl ve ne sıklıkla kontrol ediyorum. Şu an baktığımda ne noktadayım?
Hangi değişkenleri günlük hayatımın bir parçası yapabilirim?
Sistem önemli dedik. Sistem kadar, sistem bileşenleri de önemli. Teknik bir insan olduğum için okurken bu ne diyor diyebilirsiniz. O nedenle biraz kendi hayatımdan örneklerle anlatacağım.
Genelde dikkati dağınık biriyim. Aklıma sürekli fikirler geliyor, bazen de şunu yapayım, şunu deneyeyim diyorum ama bu kadar uzun yapılacaklar ve istek listesi olunca işin içinden çıkamıyorum. Sonunda ise kendimi hiçbir şey yapmazken buluyorum. Bunun önüne geçmek için bir iki yönte benimsedim ve günlük hayatımın parçası oldu. Aslında bu seriye başlamamın sebebi de benzer. Daha çok yazmak, daha çok yazma alışkanlığı edinmek istiyordum. Düzenli ne yazabilirim diye düşününce bu seri başladı.
Bakış açım şuydu. Her zaman aynı sıklıkla ya da düzenle olmasa da, hafta içinde vakit buldukça yazmalıyım. Ne kadar vakit bulursam o kadar.
- Çok kısacık ve azıcık da olsa bir şey yapmak, hiçbir şey yapmamaktan iyidir.
Günde 10 sayfa kitap okursanız. 30 günde 300 sayfa yapar. Strese girip, vaktim yok derseniz, 30 gün sonunda 0 sayfa yapar.
2. Sonuç kelimesinin hakkını vermek gerekiyor. Sonuç bir hedef değil, süreç sonunda ortaya çıkan çıktı.
Bu konuda müzik ya da herhangi bir yeni şey öğrenmek yardımcı oldu. Hayatımın her anlamında daha sabırlı olabilmeyi başardım. Ara sıra durup düşününce, ne kadar yol katettiğime şaşırıyorum. Tek yaptığım sonucu düşünmemekti.
3. Kabullenmek: Her şeyi tek başıma yapamayacağımı kabullenmek
Aslında bu konuyu tamamen başarabilmiş değilim ama kabullenmek hem gerektiğinde yardım alarak kafamda büyüyen şeyleri kolayca halletmeme yardımcı oluyor, hem de değiştiremeyeceğim şeylerle kafa yormamı engelleiyor.
4. Ya şimdi ya da hiç
Çünkü düşünmeye başlayınca, işi yapamıyorsun. Önce başlayıp, sonra yaparken üzerinde düşünmek, planı ayarlamak, olumlu ve olumsuz yanları görmek daha etkili hem de daha kolay. Varsayımları bırakmak gerekiyor.
5. Yaz
Yazma konusunda biraz takıntılı gözüküyor olabilirim ama yazdıkça aklımdakiler beni yormayı bıraktı. Önceliklerimi görmeyi sağladı. Neyi, neden istiyorum, neyi yapabilirim görmemi de sağladı. Mesela 100 maddelik bir yapılacaklar listesinin %60’nın boş olduğunu, %20’sinin öncelik olmadığını, olursa olur olmazsa da olmaz olduğunu, %10’na vakit olmadığını gördüm. Hayatım daha da kolaylaştı. Önemli olanlara yoğunlaşabildim.
Sistem açısından, yöntemlerim bunlar oldu. Sistemin kendisi ise yazdıklarım, puanladıklarım, değerlendirdiklerim ve blok haline getirdiklerim.
Blok dediğim de şu. Yapmak istediğiniz şeylerin zaman olarak bağımlılıkları varsa takvime ekleyin. Onların yeri belli. Geriye kalan vaktinizde yapmak istediklerinizi ise blok olarak düşünün. Her hafta aynı saatte, aynı yerde, aynı şekilde yapmak zorunda değilsiniz. Bu motivasyonunuzu kırar, hayatınızı da sıkıcılaştırır. O kadar sert bir sistem kurduğunuzda, arkadaşlarınızla görüşmek, sosyal hayat vs. de güçleşir. Onun yerine paket olarak düşünün. Spontane kararlarınıza göre paketi kaydırın, erteleyin, gerekirse iptal edin. Zaten bu durumda sizin için ne kadar önemli olduğunu da göreceksiniz.
Bir hafta yapmak istediğiniz hiçbir şeyi yapmadığınız için strese girmeyin. Zaman kısıtınız yoksa, en azından isteklerinizi ppaket olarak düşündüğünüzde, zamanı gelince yapmaya başlayacaksınız. Bazen 1 hafta bazen 1 ay bazen de 1 yıl farklı sebeplerden dolayı yapmayacaksınız belki de. Ama o paketin varlığını bilmeniz, eninde sonunda yapacağınızın garantisi. Yine de kendinizi çok sıkmadan zaman hedefleri koyun. Neyi ne zamana kadar istiyorum? Bu şekilde düşündüğünüzde, yapmak istediğiniz şeyler hem kaosun içinde kaybolmayacak hem de yavaşta olsa sürecin bir parçası olacaklar.

Leave a comment