Kendini Nasıl Tanırsın: Öğrenilen Dersler

Proje yönetiminde tipik uygulamalardan biridir, öğrenilen dersler. Yapılan projelerde neler iyi gitti, neler kötü gitti, neler geliştirilmeli sorularının cevapları alındıktan sonra da, neden sorusuna cevap aranır. Böylece hem şirket stratejisi bu yönde geliştirilebilir hem de süreç hem müşteri, hem çalışan açısından daha etkin ve daha memnun kalınan bir sürece dönüştürülür. Aynı hatalar bir sonraki projede tekrarlanmaz.

Bugün biz de benzer bir yaklaşımla kendimize sorular soracağız:

  • Seçtiğimiz kariyerle ilgili pişmanlık yaşıyor muyuz?
  • Ne gibi pişmanlıklar yaşıyoruz?
  • Bugüne kadar kariyerimizde neler öğrendik, süreci nasıl değerlendiyoruz? (İyi, kötü, zor, berbat, lanet olsun böyle kariyer, kahrolası… gaza geldim)
  • İşiniz ve hedefledeğiniz noktaya ulaşmak için ne kadar daha fazla çalışabilir ne kadar ekstra mesai harcayabilirsiniz?
  • Hedeflerinize ulaşmadaki en büyük engel ne? İstediğiniz eforu neden uygulayamıyorsunuz?

Elbette bu sorulara evap verirken, oturup düşünmeniz ve kendinize karşı dürüst olmanız gerekiyor. Ufak tefek olumsuzluklar, yaşadığınız ufak çözülebilir zorluklar değil bulunmak istenen cevap. Aradığımız şey yaptığımız işi gerçekten sevip sevmememiz. Her iki durumda da, bunun ardında nedenleri bulmak. Böylece zorlandığınız, kendinizi sorguladığınız anlarda da, kendi büyük resminizi aklınıza getirebilir ve neden halen daha devam ettiğiniz ve onca emek sarfettiğinizi de anlamlandırmış olursunuz. Tüm bu sorgulamaların sonunda, hiçbir şey bulamıyorsanız da, o zaman yeni bir arayışa girmenin vakti gelmiş demektir.

Zaten öyle bir his, işinize de kolalıkla yansır. Her sabah işkenceye döner, işe odaklanmakta zorluk çekersiniz, motivasyon düşüklüğünüz çevrenizdeki insanlar tarafından da büyük ölçüde farkedilir. Her geçen gün daha da zorlaşır. En önemlisi kendinize güveninizi de kaybetmeye başlarsınız. Sanki hep yerinizde sayıyormuş, hiç ileri gitmiyormuş, istediğiniz şeylerden tamamen kopmuş gibi hissedersiniz. Bir süre sonra ise o bitkinlik; depresyona, acıya ve isteksizliğe dönüşür.

Bu kadar kendimize soru sormamızın ana nedeni de, bu noktaya gelmeden ne konumda olduğumuzu belirlemek ve kendimize en doğru yolu çizmek. Sonunda zaten göreceksiniz ki, o kadar acı, stres, problem boşunaymış. Tek sebebi kend değerlendirmenizi yapmamanız, her şeyi gözünüzde büyütmeniz ve cesur olmamanızmış.

Bazen de, en boşuna dediğiniz tecrübe bile size farklı kapılar açabiliyor. nedenle bir şeyler değişmiyorsanız bile, elinizde olanın en iyisini almaya çalışın. Bulunduğunuz yer size ne katabiliyorsa, ona sarılın. Aynısı işinizden mutlu olduğunuzda da geçerli. Sizi orada mutlu eden, orada tutan şeylere odaklanın. Kariyer peşinde kendinizi yıpratmak yerine, güzel şeylere odaklanın. Kendinizle barışık olup, kendi işinize baktığınızda zaten başarı isteseniz de, istemeseniz de gelip sizi bulacaktır.

,

Comments

Leave a comment