Kendini Nasıl Tanırsın: Mutluluk Faktörleri

Önceki yazıma gelen yorumda da belirtildiği gibi, herkesin kendine göre mutluluk kriteleri ve mutluluğa kendine göre yaklaşımları var. Sizin mutluluğa taklaşımınız nasıl? Sizce mutluluk içinizden gelen bir his mi yoksa tamamen dışarıya bağlı bir duygu mu?

En mutlu olduğunuz anda, hangi faktörler oradaydı?

Peki en mutsuz anlarda?

Mutsuz olduğunuzda neden mutsuz oluyorsunuz? Bu sizce o an yaşadığınız olay ya da durumla mı ilgili yoksa sizin o olaya yaklaşımınızla mı ilgili?

Dışarıdan gelen mutluluk(olaylar, insanlar..) ile içinizden, kendi var oluşunuzdan gelen mutluluk duygusunu birbirinden ayırabiliyor musunuz?


Depresyon, stres, sosyal fobi gibi bir çok psikolojik problemin terapi aşamasında güvenli yer egzersizi kullanılır. Güvenli yer egzersizi, kısaca görselleştirmeye dayanan bir egzersiz. Amacı kişiye, hayal gücünü kullanarak, her zaman sığınabileceği, güvende hissedeceği, mutlu hissedeceği bir alan yaratmak. Böylece kişi, içinde fırtınaların koptuğu, kaygısının yükseldiği, mutsuzluğunun arttığı ve kontrolden çıkmak üzere olduğu anlarda o yeri hayal ederek kendini sakinleştirir ve olumsuz duyguların yerini daha sıcak, daha pozitif duygular alır. Bu aynı zamanda o an ki, duygusal durumuna daha objektif ve rasyonel yaklaşmasını da sağlar.

Mutlulukla ilgili faktörleri düşünmenin de amacı buna benzer şekilde; bizi mutlu eden ve mutsuz eden faktörleri saptamak ve mutluluğun arka planını anlamak. Peki hocam mutluluğun arka planını anlayınca ne olacak?

Bunu anlayınca ne olacağının cevabı oldukça kişisel. Benim açımdan şu oldu: ne zaman mutsuz olsam o moddan çıkabildim en azından o anı, olduğu gibi kabul edebildim. Mutlu olduğum anlarda da, bunu anlık bir duygu olarak değil, günlerce beni motive eden bir duygu olarak tutabilmeyi öğrendim.

Mutluluğun kaynağına bakınca; kimi bilim insanına göre tamamen dış etkiler, çevre ile bağlantılıyken; kimi bilim insanına göre de duygularımız, inandıklarımız, düşündüklerimiz önemli yani dış dünyamız ile iç dünyamızın etkileşimi ile mutluluğu açıklıyorlar. Kimisi de, mutluluğun genetik bir miras olduğunu ve eninde sonunda kendi öz mutluluk noktamıza erişeceğimizi söylüyor. Yani belki de özünüzde mutlu birisi yok, mutlu olmaya çalışmak da, sizi daha derin bir mutsuzluğa itiyor.

Sebep her ne olursa olsun, mutluluk ve mutsuzluk analizi yapmanın bize katacağı en önemli şey sınırlarımızı belirlemek ve kendimizi derin üzüntülerin, kaygıların, düşüncelerin içine düşürüp kaybetmemek. Düşersek bile çıkış yolunu bulabilmek.

Mutluluk içten gelen bir mutluluk mu yoksa dışarıdan gelen bir mutluluk mu?

Bu soruya da benim bakışım şu. Mutluluk faktörlerini kontrol edebiliyor muyum, benim elimde olan şeyler mi yoksa benden bağımsız gelişen şeylerin sonucu mu? Kontrol edebildiğim bir şeyse, o anı en iyi şekilde yaşayabilirim, kontrol edemiyorsam da, o anın olumsuzluklarına odaklanmak yerine, durumu kabul ederek yine o anı en iyi şekilde yaşayabilirim. Kontrol edemediğim bir mutluluğun ise zaten bir zararı yok.

Belki de, mutluluk ve mutsuzluk sadece kafamızda ürettiğimiz sınırların bir sonucudur.

,

Comments

Leave a comment