Sürekli kavga eden, zaman zaman döven bir ailem olmadı. Alkolik bir babam, agresif bir annem yoktu. Kendimize göre sorunlarımız olsa da, o ailenin çocuğu olarak bunları direk olarak yaşamadım. Sürekli olarak hissettiğim şey sürekli sevgi ve destekti. Bu anlamda oldukça şanslıyım diyebilirim Bu şansın ise farkına varmam yıllarımı aldı çünkü herkesi öyle mutlu ailelerden geliyor zannediyordum. Benim için aile hep en ön planda oldu. Kimine göre yalnızlık sevgim, kendi kendime mutlu olabilme, ilişkilerimde çaba sarfetmeme sebebim bu sevgiydi. Yani sevgiye doyum.
Ben kendimi şanslı hissettiyorum. Böyle bir ailede büyüdüğüm için. Ancak biliyorum ki birçoğunuz bu şansa sahip olmadı ya da olamadı. Ailenin gelişim üzerindeki etkisi oldukça büyük. Birçok sorun gibi, birçok güzel adımın ardında da aile yatıyor. O nedenle aile ile ilişkinizi irdelemeniz, iyi ve kötü yanların farkına varmanız, bugün yaşadığınızı hayatı anlamlandırma adına önemli.
Bugün kendimize sormamız gereken sorular şunlar:
- Ailenizle ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
- Ebeveynlerinizi hayatınızda örnek aldığınız, sizi en çok etkileyen ilk 4 isim arasına girer mi? Girerse neden girer, girmezse neden girmez?
- O ailede tecrübeniz nasıl oldu? Neler daha iyi olabilirdi, neler eksikti, neler iyiydi?
Bu soruları sorarken tersini de düşünmeniz de fayda var. Sizi koşulsuz destekleyen bir aileye karşı koşulsuz bir sevgi besliyor musunuz? Size ilham olan ebeveynlerinize karşı bunu hissettiriyor musunuz, eğer çocuklarınız varsa aynı şekilde ilham olmaya çalışıyor musunuz? Ya da aileniz sizin şu an olduğunuz kişiden çok farklı ve sizin önünüzde bir engel olarak durmasına rağmen onların kolullarını göz önüne alarak, onları oldukları gibi kabul edebiliyor musunuz? Tüm bu soruların cevabı, sizi benliğinize daha çok yaklaştıracak. Benim için oldukça faydalı benlik egzersiziydi, umarım size de faydası dokunur.

Leave a comment