Bugün problemleri değil, güzellikleri düşüneceğiz ve geçmiş konusunu kapatacağız.
Düşündüğümde beni mutlu eden ve bugün dahi neşemi artıran anlar var mı?
Geçmişe takılı kalmak mı yoksa geçmiş nasıl olursa olsun kendini motive edebilmek mi?
Bugünümü iyi yapacak geçmişten aldığım en büyük ders ne?
Geçmiş ve bugün arasında bir denge sağlanabilir mi?
Geçmişim bugüne ışık tutuyor mu? Tutuyorsa, daha fazla tutması için ne yapabilirim?
Geçmişte, sorumluluk aldığım ve sonucu kötü bile olsa kendimle gurur duyduğum, yorucu bile olsa en azından elimden geleni yaptım, vicdanım rahat dediğim anlar neler?
Geçmişten kaçmamak, anlamak, analiz etmek ve yüzleşmek bana katkı sağlıyor mu, faydasını görüyor muyum?

Geçmişteki kötü anlarla yüzleşmek kadar, sizi iyi hissettiren, gurur duyduğuuz anları analiz etmek de önemli. Beynimiz, sürekli yeni bağlantılar kuruyor. Bu şral bağlantılar aslında birer kas gibi. Kullandıkça gelişiyor, güçleniyor. Dolayısıyla sürekli negatiflere odaklandığızda, o anılar ve baplantılı duygular daha da güçlü bir şekilde beyninizde yer ediniyor. Hem anı olarak, hem de sonuç olarak.
Ayrıca beyimiz negatif anıları ve haberleri hatırlamaya daha çok eğilimli. Düşündüğünüzde göreceksiniz, tüm modern basın bunun üstüne kurulu. Daha çok negatif haber, daha çok etkileşim. Yalnız bir bilgi daha vereyim, hatırladığımız birçok şey düşüncelerimiz ve duygularımızl şekilleniyor. Yani hatalı, eksik ya da yanlış. (bkz. False Memory)
Öyleyse neden geçmişten gelen duygularımızı pozitife dönüştürmeyelim? Neden nşron bağlantılarımızı olumlu şeyler için güçlendirmeyelim?
Olumlu anıların diğer bir avantajları da, bugün için motivasyon kaynağı olmaları, bugünü daha iyi değerlendirmemizi sağlaması ve bazı adımlarımız için ders olmaları. Olumlu anılarımızı analiz ettiğimizde, hangi adımları doğru attığımızı görebiliriz. Bugün hangi adımlarımızın, doğru olduğunun ispatlandığını görebiliriz.
Geçmiş başarılarımızdan derseler çıkararak daha ileriye gidecek yolu bulabilir, eskiden başardıklarımız ve o an hissettiklerimiz ile bugün için motivasyon oluşturabiliriz. Başarı bir şans değil, bir çalışmanın ürünüdür. Bir kere başarılan şeyin, tekrar başarılmaması için hiçbir sebep yok. Tabii ki buada başarı dediğimiz şey, hırslar, özentiler ya da sürekli en tepede olma isteği değil; kendimizle barışık olma, iyi ilişkiler, iyi duygular ve kendini tamamlanmış hissetmek gibi daha soyut çıktılar. Aksi halde geçmiş başarılar olumsuzluğa ve kişisel gelişiminiz karşısında bir engele de dönüşebilir. Örneğin, başarılan bir şey sonrası ödül beklemek, övgü beklemek, başarılan şeyi kaybetme korkusu, başarıya giden yolun tek yol olduğu yanılgasına kapılmak gibi. Bizim istediğimiz ve amaçladığımız ise tam tersi.
Bu kadar geçmiş analizi yapmamızdaki tek amaç, kendimize yeni fırsatlar yaratmak, başımızı dik tutmak ve değişen şartlara hızlı adapte olabilmek. Kendimiz için başarı ve başarısızlık kriterleri belirleyebilmek, başarısızlık durumunu ise olduğu gibi kabul ederek bir avantaja dönüştürmek. Bunu başardığınızda, hayatınızdaki birçok şeyin de iyi gittiğini, birçok kapının açılacağının farkına varacaksınız.
Not: Elbette bazı şeyleri söylemesi kolay, yapması zor. Zaman zaman bunaldığınızda, işin içinden çıkamamanız, kötü hissetmeniz normal. Ben bu yazı serisinde, kendi perspektifimden referans aldığım kitaptaki soruları açıklıyorum. Sizin algınız daha farklı olabilir.
Ayrıca sadece sorularla ilgili açıklama yazıyorum ama kendim bu konuda ne yapıyorum bilgi vermiyorum çünkü bu daha çok kişisel. Yine de referans olması açısından soracağınız sorular, tamam da kardeşim nasıl olacak tüm bunlar, sen neler yapıyorsun gibi merak ettikleriniz varsa; yorum olarak sorabilirsiniz. Seve seve cevaplarım. Daha kişisel bir perspektiften bakmak istiyorsanız da, farklı mecralardan mesaj yoluyla ulaşabilirsiniz. Böyle bir talep olursa, sosyal medya hesaplarımı paylaşabilirim. Okuduğunuz için teşekkürler.

Leave a comment