Bugün iyi hissetmek, bir şey başarmak, bir adım atmak için geçmişe dair herhangi bir anınızı bastırdınız mı?
Bu bastırılmış anı/duygunun, her gün tekrar tekrar bilincinize sızdığı oldu mu?
Bugün karşılaştığınız herhangi bir şey geçmişe ait kötü bir anınızı hatırlatıyor mu?
Bugün yaşadığınız bir ilişki ya da beraber olduğunuz biri, size geçmişinizdeki kötü bir ilişkinin kopyası gibi geliyor mu?
Geçmişteki kötü anılarınızı ne kadar sıklıkla düşünüyorsunuz? Bu düşünceler bugünkü kararlarınızı ve yaşamınızı nasıl etkiliyor?

Herkese selamlar! Kendimizi tanıma seanslarına devam. Bugünkü konumuz geçmişimize dair hatırlamak istemediğimiz anılar. Hatırlamak istemediğimiz, yok saydığımız, bir türlü kaçamadığımız anılar.
İşi biraz uçtan ele alırsak belki PTSD(Post Traumatic Stress Disorder)’yi duymuşsunuzdur. Yaşanan travmatik bir olaydan sonra ortaya çıkan stres bozukluğu. Büyük travmatik olaylar yaşayan bu hastaların bazılarında, o anıya dair hafızanın silindiği gözlemlenebiliyor fakat hastanın olayı hatırlamaması stresin önüne geçmiyor. Aksine bastırılmış bu anı ortaya aşırı stres, uyku bozuklukları, kabuslar, aşırı kaygı/korku hatta sonu engele kadar giden hastalıklara neden olabiliyor.
Bazen bu anı, kafada tekrar tekrar yaşanıyor, bazen benzer bir olayda donakalmaya neden oluyor, çoğu zamanda o olayı hatırlatabilecek her şeyden kaçınmaya neden oluyor. Bazen de öfke patlamaları, ani çıkışlar, sürekli panik hali, aşırı isteksizlik ya da kendine zarar verme gibi sonuçlar ortaya koyuyor.
PTSD’ye karşı uygulanan tedavilerde ise, en çok rahatlama olayla yüzleştikten ve olayı kabullendikten sonra gerçekleştiği görülmüş. Elbette tedavinin diğer parçaları da; egzersiz, poyitif insanlarla bir arada olmak, alkol ve uyuşturucu gibi beynin kimyasını bozan, duyguları kararsızlaştıran maddelerden uzak durmak ve doğayla iç içe olmak.
Bu örnek elbette uç bir örnek ancak ana fikir aynı. Geçmişinizden kaçmak, duygularınızı bastırmak bir çözüm değil, kaçış. Kaçtığınız her şey de, er ya da geç karşınıza çıkacaktır. Ne kadar geç çıkarsa, o kadar sizi üzecek, o kadar hayatınızı zorlaştıracak.
O nedenle, zaman zaman aklınıza geçmişte yaşadığınız kötü bir tecrübe geliyor, bugün yapmak istediğiniz bir şeyi, yaşamak istediğiniz bir şeyi geçmişinizdeki kötü tecrübe nedeniyle yapmıyorsanız; oturup biraz düşünün. Neden?
Nedenden sonra ise nasıl üstesinde gelebilirim? O anki şartlarınızla bugünkü şartlar aynı mı? Olayın tekrarlaması için bir sebep var mı? Yaşadığınız her şeyin bir nedeni, bir sonucu olduğu gibi her sorunun bir de çözümü var.
Aksi halde, sürekli kaçarsınız. En sonunda ise kaçmanın ne kadar manasız olduğunu ve kaçarken neler kaçırdığınızı farkedince; kaybettiğiniz zamana ağlarsınız.
Kendi hayatımda çok ilginç örnekler oldu:
- Motosikletten düştüğü için, motosikletini satan
- tinerciye rastladığı için Kadıköy defterini kapatan
- televizyonda gördüğü olumsuzluk nedeniyle barcelona gibi şahane bir yere gitmeyi reddeden
- yıllarca sudan korkan ve 50 yaşında bunun sebebini bularak korkusunu yenen ve deniz aşığı olan
- toplum içinde konuşmaktan çekindiği için becerisini ortaya koyamayan
daha onlarca örnek verebilirim.
Uzun lafın kısasıö kötü anılarınız yüzünden hayatı kaçırmayın!

Leave a comment