Kendini Nasıl Tanırsın: Özgüven

Özgüvenli miyim? Neden özgüvenli olduğumu ya da olmadığımı düşünüyorum? Özgüvenimi test etmeye açık mıyım? Bunu sorabileceğim kimse var mı?

İç sesim beni frenliyor mu? Sürekli kendimi eleştiriyor muyum?

Hangi durumlarda daha çekinge davranıyorum, hangi durumlar beni geriyor ve strese sokuyor?

Photo by Callum Skelton on Unsplash

Evet, bugünün konusu özgüven.

Yukarıdaki soruları düşünürken bile iç sesinizle mücadele edeceksiniz. Bu mücadelenin size katacağı şey ise kendinize karşı objektif olabilmek. Özellikle içe dönük insanlar bu yüzleşmeden kaçıyorlar ya da kendilerini olduğu gibi kabul etme yalanına sığınıyorlar. Dışa dönük insanlar ise bu muhasebeyi hiç yapmıyor ve sıkıntılarının çözümünü dışarıda arıyor. Doğal olarak en ufak bir aksilikte daha çok üzülüyorlar ya da olumsuzluktan koşarak kaçıyorlar.

Bunu pandemi döneminde daha çok farketmişsinizdir. Birçok insan, evlere kapatılınca sorunlar yaşamaya başladı. Bu kimisinde öfke, kimisinde depresyon, kimisinde ise üzüntü ve keder olarak ortaya çıktı. Aslında tüm sorun bu insanların kendileriyle ne yapacaklarını bilmemeleri, yani kendilerini tanımamalarıydı.

İçe dönük ve özgüveni yüksek bir insan, yalnız kalmaktan korkmaz. Yalnız kaldığında kendine daha çok yatırım yapar. Hayır demesini bilir. Gerektiğinde, yalnızlığı seçerek; dışarıdan etkilenmek yerine kendini geliştirecek alanı kendisine yaratır.

Dışa dönük ve özgüveni yüksek bir insan da, sınırlarını bilir. Her yere dahil olmak, sürekli ilgi çekmeye çalışmak yerine; doğru yerde doğru zamanda olur. Sorunlarından kaçmaz, çözümü dışarıda aramaz.

İnsan her şeyden önce kendiyle başbaşa kalabilmeli. İç sessinizle aynı şeyleri düşündüğünüzde, kendinizle barışmış olacaksınız ve korkularınız, çekinceleriniz ortadan kalkacak.

Özgüven konusu birçok yerde karşımıza çıkıyor. Günlük hayatta, sosyal etkinliklerde, kararlarımızda. Kendine güvenen, kendini bilen bir insan daha emin adımlarla ilerlerken, kendine güveni olmayan sürekli tereddüt yaşıyor. Bu da sağlıklı karar vermesini engelliyor ve daha çok olumsuzluğa neden oluyor. Aslında sorun kötü, yetersiz ve beceriksiz olması değil, kendine güvenmemesi. O nedenle, özgüven konusunda objektif olmak ve bununla mücadele etmek önemli. Sonuçta hayata yalnız gelip, yalnız ölüyoruz. Attığımız ilk adımlarda, ailemizden destek alsak bile, daha ötesine kendi isteğimizle gidiyoruz. Kısacası, yaptığınız her şeyin, attığınız her adımın sorumlusu sizden başkası değil. Yanlış ya da doğru verdiğiniz her kararın sorumluluğunu alabilmek, özgüven anlamında atacağınız en büyük adım.

Sosyal özgüven ise biraz daha farklı. Bu noktada da, neyi geliştirebilirsiniz, neyi geliştirmelisiniz takip etmeniz gerek. Özgüven eksikliğinin aslında öğrenilmiş ve tecrübe edilmiş şeylerin sonucu olduğunu düşünürseniz, özgüvensiz olmanın ne kadar mantıksız olduğunu daha iyi kavrayacaksınız.

İnsan kendini kandırmaya da çok müsait. Bu nedenle, güvendiğiniz birine de sorabilirsiniz ve bu mücadelenizi, başarmak istediklerinizi onlarla paylaşabilirsiniz. Sence özgüvenim nasıl diye başkasına sormanız bile aslında bir özgüven göstergesi. Tam olarak kendinizi tanıma, özgüveninizi artırma, hayata daha emin adımlarla tutunma yolunda büyük bir dönüm noktası.

,

Comments

Leave a comment