Kendinle ilgili her şeyi biliyor musun? Yeni bir şey keşfetmekten korkuyor musun? Hiç bilmediğin yanların olabilir mi?
Açık görüşlü biri misin? Hayatındaki değişikliklere açık mısın? Değişiklikler konusunda esnek misin yoksa her şey istediğin ve planladığın şekilde mi olmalı?
Bugün epey bir soru oldu ama hepsiyle ilgili tek tek yazmayacağım.
Kendimizle ilgili her şeyi bilip bilmediğimize karar vermeden önce, biz kimiz sorusuna geri dönelim. Beni, ‘ben’ yapan, sizleri ‘siz’ yapan ne?
Bebekken önce kendimizi tanıyoruz. Bedenimizi, ellerimizi, ayaklarımızı keşfediyoruz. Daha sonra da çevreyi. Çevremiz ise ailemizin gösterdiği kadar oluyor. Daha sonra yavaş yavaş genişliyor. Oyuncaklar, filmler, diğer bebekler/çocuklar, diğer büyükler, yeni yerler. Biraz daha büyüyünce okul ile tanışıyoruz. Bu sefer de, öğretmen otoritesi altında yeni şeyler öğreniyoruz. Bir yandan yepyeni bir dünyayla tanışırken, diğer taraftan daha önce ailede ane ve babalarımızın sınırlarında yaşarken, bu sefer öğretmenin sınırları çiziliyor. Zaman geçtikçe soyutluğu da öğreniyoruz. Duyguları, hisleri, düşünceleri. Okuduklarımız, yaşadıklarımız, gördüklerimiz, duyduklarımız, maruz kaldıklarımız kadar o anki çevre şartları kişiliğimizi şekillendiriyor. Kısacası, benliğimiz çevre ile yoğuruluyor.
Sorumuza geri dönersek de, bence kendimizi tamamen tanımamız imkansız çünkü farklı zamanlarda, farklı koşullarda farklı yanlarımız ortaya çıkacaktır. Peki ortaya çıkacak şey iyi mi olacak kötü mü? Kendimizle yüzleşmeli miyiz yoksa bunun üzerine düşünmemeyi mi tercih etmeliyiz?
Yine bence, yüzleşmek önemli. Yüzleşmek bazen acı verici olabilir, bazen can sıkıcı olabilir. Özellikle; PTSD, OCD, gibi bir hastalığınız, anksiyeteniz varsa, özgüveniniz düşükse ya da benzer psikolojik durumunuz varsa, yüzleşmekten kaçınmak istemeniz normal. Fakat ne kadar kaçarsanız, sorunlarınız o kadar derinleşir. Ne kadar erken yüzleşirseniz, birçok şeyi o kadar çabuk çözersiniz. Yüzleşmek, sizi güçlendirir ve kendinizle ilgili keşfettiğiniz yeni şeylerin kötü olma ihtimalini ortadan kaldırır, kendi sınırlarınızı bilirsiniz.
ÖNEMLİ NOT: kendinizle yüzleşmeniz ve kendinizi tanıma serüveniniz zor ve acı verici geliyorsa; bir uzmana danışın.
İkinci soru değişimle ilgili. Değişime ve sürprizlere ne kadar açıksınız?
Açık olmak zorunda değilsiniz. Belki de, her şeyin planlı olmasını, her şeyin tahmin edilebilir olmasını seven bir karaktersiniz. Bu durumda sürekli sürprizlerle karşılaşmak elbette sizi memnun etmeyecektir. Fakat istedikleriniz, istediğiniz gibi olmuyor diye kendi kendinizi yiyorsanız, bunun stresini yaşıyor ve sıkıntısını çekiyorsanız ortada bir sorun var demektir.
Şunu bilmelisiniz ki; hayatta hiçbir şey istediğiniz gibi olmayacak. Çünkü hayatta kontrol edebilecekleriniz bir elin parmaklarını geçmez. Geriye kalan her şey sizin dışınızdaki faktörlere bağlı. Bazen de şansa. Bununla mücadele etmenin en iyi yolu, B planınızın hatta C,D,E,F,G …Z, gama, alfa planlarınızın olması. Yine bilmeniz gereken önemli şeylerden birisi, A planınız gerçekleşiyorsa bu tamamen şansınızla alakalı. Çevrenizde her istediğini yapıyor zannettiğiniz insanların, emin olun A planları değil, Y planları işliyor. Onların sizden tek farkı, değişimlere ayak uydurmaları ve işlemeyen planlar için kendilerini yıpratmamaları.
Kişisel olarak benim düşüncem ise şu: Planlarımın %20si bile büyük başarı.

Leave a comment