Sorular direk olarak konfor alanıyla ilgili olmasa da, bu başlığın uygun olacağını düşündüm. Bugün kendimize sormamız gereken sorular şunlar:
Kendi değerlerimden farklı değerlere karşı tavrım nasıl?
Hangi aktiviteyi çok yapmak istememe rağmen henüz yapamadım? Neden yapamadım?

Toplumsal yaşamın bir parçası olarak; bazen herkesin yaptığını yapmak, herkesin yaşadığı gibi yaşamak zorunda kalıyoruz. Farklı şeyler istesek de, çevreden ve toplumsal baskıdan çekiniyoruz. Bir şekilde çevremize adapte oluyoruz. İletişimin artmasıyla bu biraz değişiyor elbette. Ortak bir toplumsal doğrular olsa da, bir o kadar farklı bakış açılarına şahit oluyoruz. Bunların bir kısmı kendi değer yargılarımız, inancımız, doğrularımızdan çok daha farklı. (Basit bir örnek vermek gerekirse: LGBTQIA+, alkol, evlilik dışı ilişki vs. Örnekler yaşadığınız yere, çevrenize göre değişebilir.)
Bugünün sorusu kendi değerleriniz dışındaki değerlere nasıl tepki gösterdiğiniz? Nasıl hissediyorsunuz? Farklı değerleri yargılıyor musunuz, çevrenizdeki farklılıklardan rahatsız mı oluyorsunuz yoksa farklılıkları olduğu gibi kabul ediyor musunuz?
Çocukluğundan beri farklı insanlar gören, farklı şehirlerde ve ülkelerde yaşayan, farklı ortamlarda bulunan biri olarak; farklılıkları zenginlik olarak görüyorum. Kendi dünyamın dışına çıkmanın beni geliştirdiğini, bana yeni şeyler kattığını düşünüyorum. Bunun anlamı; o düşünceleri olduğu gibi benimsemek ve hayatınıza adapte etmek, o şekilde düşünmek ya da yaşamak değil. Bunun anlamı daha çok farklılıkları anlamak, kendinizi tanımak, farklılıklardan derseler çıkararak önceki bölümde bahsettiğimiz kişisel felsefenizi sağlam bir zemine oturtmak. O nedenle de, klişe bir söylem olacak ama hayatın konfor alanınızın dışında başladığına inananlardanım. Ayrıca herkesin kendi değerleri ile, başkalarının özgürlük alanlarını gasp etmeden yaşaması gerektiğini düşünüyorum. Benim için bu insanlığın temeli, birlikte yaşamanın ilk kuralı aynı zamanda günümüzdeki birçok problemin de çözümü.
Elbette bu kişisel bir tercih. Farklılıkları zenginlik olarak görmek, şans olarak görmek ve onlardan fayda sağlamak size bağlı. Unutmamanız gereken şey, kendi dünyanızın dışında engin bir deniz, keşfedilmeyi bekleyen kocaman bir dünya olduğu. Öyleyse, konfor alanınızın dışına çıkıp, çevrenizi olduğu gibi kabul ederek; farklılıklara bir şans verecek misiniz?
Şunu da eklemek de fayda var. Yargılama, kaçınma, çekinme… Evrimin bize bahşettiği yaşam refleksleri. Yani oldukça normal reaksiyonlar. Fakat günümüz dünyasında birçok şeyi kaçırmamıza neden olan refleksler aynı zamanda. Bence, bir şeyi bilmeden, o şeye şans vermeden, anlamadan yaşayınca; kendi değerlerimizin bize uygunluğu hakkında doğru değerlendirme yapmak imkansız. Elbette, her şeyi deneyemezsiniz ve konfor alanını terketmek her zaman doğru bir seçim olmayabilir ama bunun üzerinde düşünmek bile size çok şey katacak, kendinizi tanıma adına büyük bir adım atmanızı sağlayacaktır.
Belki şehir değiştiren, yurtdışına giden arkadaşlarınızın, yakınlarınızın değişimine tanık olmuşsunuzdur. Kimisi iyi yönde, kimisi kötü yönde… Bunun en büyük sebebi farklı değerler tarafından çevrelenmeleri. Bunun üzerinde düşünen, kendi değerlerini/felsefesini tartan birinin ‘kötü’ yönde değişmesi neredeyse imkansız. Çünkü o kişi kendini iyi tanıyan ve her rüzgarla savrulmayan güçlü karakterli bir kişi olacaktır.

İkinci soruya gelirsek, birinciye göre daha kolay bir soru. Ne yapmayı çok istiyorsunuz ve neden yapamıyorsunuz? Size engel olan ne?
Her düşünce ve duygunuz üzerinde olduğu gibi, isteklerinizin üzerinde düşünmeniz ve bunu rasyonelleştirmeniz oldukça faydalı. Engel ne? Bu; para olabilir, sağlık olabilir, çocuğunuzun okulu olabilir, ayrılma riskini alamayacağınız iş olabilir ya da o an değiştiremeyeceğiniz diğer şeyler olabilir. Bazen de, sadece önceliğiniz olmadığı için erteleyip duruyor da olabilirsiniz.
Tecrübemden yola çıkarak şunu söyleyebilirim. Engel genelde tembellik ya da gerçekçi olmayan istekler oluyor. Tam olarak da, bu yüzden bu soru üzerinde düşünmemiz ve neden yapmak istediğimiz şeyi yapmadığımızı bulmamız gerekiyor. Böylece, bu yapılabilir bir şey mi, sizin için önemli mi, gerçekten istiyor musunuz görebilirsiniz.
Günün özeti:
- Konfor alanınızı terk edin, etrafınızı ve dünyayı keşfedin. Kendi dışınızda bir dünya olduğunun farkına varın.
- Yeniliklere, farklı düşüncelere ve yaşamlara açık olun.
- Konfor alanınızı terk edin ve yapmayı ertelediğiniz şeyleri yapın. Eğer bu şey yapılabilir değilse, unutun. Zihninizi o şeyle daha çok meşgul etmeyin. Acaba diye sorup durmayın.

Leave a comment