Alman, Fransiz ve ingiliz gazetelerine bakiyorum. Anlatilan, yazilan her sey nedenleriyle beraber, acik ve sistematik sekilde verilmis.
Türk gazetelerine bakiyorum, laf salatasi. Hicbir düsüncenin temeli yok ve her sey ideolojik filtreden gecirilerek uydurulmus.

Bu normalde de böyleydi ama korona süresince daha da dikkatimi cekti. Örnegin, su an gündem KORONA. Alman gazetelerinde korona 3–4 ana basliga bölünmüs.
1) Bilgi
2) Istatistik ve degerlendirme
3) Düsünce
- Bilgi kismi
Korona nedir, ne degildir, nasil bulasir, nasil korunulur, mevcut calismalar, arastirmalar, tedavi yöntemleri, alinan sonuclar, yeni gelismeler, dünyadan gelismeler, alinan ve alinacak önlemler bilimsel temellendirilerek anlatiliyor. Ilgili makalelere de ulasmak mümkün.
Bunun bir alt basliginda saat saat gelismeler siralanmis. Örnegin,
“Türkiye’de 20 yas altina sokaga cikma yasagi”
“Kuba’dan saglik ekibi Italya’ya yardima gitti”
“Ispanya’da sokaga cikma yasagi”
“Baverya Eyaletin’de yeni kararlar alindi gibi”
Bu bilgilerin bir kismina da tiklayip, daha detayli bilgi alinabiliyor.
2. Istatistik




Burada Almanya’nin eyalet eyalet, sehir sehir, ilce ilce verileri mevcut. Hem sayi olarak, hem de grafik olarak karsilastirilmali görülebiliyor.
Ayrica ayni sekilde, ülkelerin resmi verilerine göre de grafikler olusturulmus ve hergün güncelleniyor. Böylece her ülkenin de, bu konudaki gidisatini görebiliyorsunuz.
Korona haberlerinde siyasi isimleri kolay kolay görmek mümkün degil. Görseniz bile, bir iki cümlede su kararin alindigini dile getirdi seklinde kisa ve öz.
Tüm bu veriler de, Robert Koch Enstitüsünden(RKI)aliniyor. RKI sitesinden de direk ulasilabilir ama orada veri gazetelelerdeki kadar iyi görsellestirilmemis.

Bilmeyenler icin:
Robert Koch Enstitüsü, hastalik kontrolü ve korunma amacli 1891’de Robert Koch tarafindan kurulmus. Yani korona icin yeni kurulan bir kurul degil. Ayrica basindan beri her türlü sorumlulugu da, bu enstitü aldi. Eger is basvurum kabul edilseydi, simdi orada haril haril calisiyordum.
Hükümetin aldigi her önlemi de, bu kurum önerdi. Alinmali dedi, hükümet o önlemi aldi. Günlerce televizyonlara cikilip, tartismalar yapilmadi. Onlarca alakasiz profesor, konu üzerine yorumlar yapmadi, siyasiler övülüp yerilmedi. Bilim ne önerirse aninda yapildi.
Almanya’nin saglik bakani bankaci. Kendisi her gün cikip aciklama yapmadi. Gerekli aciklamayi Robert Koch Enstitüsü yapti zaten. Saglik bakani sadece cikip, saglik sistemini, eksikleri ve nasil desteklediklerini acikladi. Genel olarak da ortada gözükmesi icin bir sebep yok. Gözükmüyor da.
Merkel ise, haftalik podcastinde, 5 dk icinde durumu özetliyor, gerekli bilgileri veriyor ve bitiriyor. Bir kere bile agzindan kendisini, alinan önlemleri, verilen destegi öven bir tek kelime bile cikmadi. Uzun uzun laf salatasi da yapmadi. Virüsle ilgili de, direk yorumda bulunmadi. Her konusmasi gayet kisa ve net. Gayet güven dolu.

Istatisik bölümü altindaki diger baslik ise degerlendirme:
Bu bölümde de, veriler üzerine kisa acikalamalar mevcut. Ne kadar degisti, nasil degisti, nasil olmali gibi. Alinan önlemlerin de, nasil etkiledigi vs. yaziyor.
3. Düsünce
Bu bölümde ise; virüsün etkileriyle, olasi sonuclariyla, alinan önlemlerin yeterliligi ile, verilerin dogrulugu ile ilgili bilgiler var. Bu bilgiler de, mantiksal cercevede, nedensel sekilde yazilmis. Bosa anlatilan sözler, hayaller, ideolojik filtreden gecen sözler barindirmiyor.
Hükümetin aldigi karar eksik ya da yanlissa neden yanlis oldugu; dogruysa da neden dogru oldugu ama nerelerde eksik oldugu yaziliyor. Herhangi bir övgü ya da yergi yok.

Benzer sekilde, ekonomiye etkisi anlatiliyor. Olasi sonuclari nelerdir, buna karsi neler yapilabilir gibi. Ek olarak, Merkel’in acikladigi yardim paketinin ne kadarlik kisminin büyük firmalara, ne kadarlik kisminin kücük ve orta ölcekli firmalara, ne kadarinin bireysel saglik sigortasi destegi, ne kadarinin issizlik yardimi olacagi gibi detaylar mevcut. Ayrica en kötü senaryoda ve normal senaryoda ne kadar süre icinde ne kadar issizlik bekleniyor, üretime bu nasil yansir gibi yorumlar da, analizi yaparken kullanilan metodolojiye kadar aciklanmis. Kisacasi, yapilan tahminlerin, yapilan yorumlarin hepsinin alti dolu.
Yine egitime, günlük hayata yansimalari, genclerin, yaslilarin psikolojik durumu, sürec sonrasi neler yapilmasi gerektigi vs anlatiliyor.
Bu bölümdeki diger dikkat cekici sey de, verilerin tartisilmasi. Sayi verileri eilmizde olsa bile, verilerin aslinda yeteri kadar dogru verilmedigi anlatilmis. Cünkü test sayilari, alinan önlemler ülkeden ülkeye degisiyor. Ayrica test sonucu gelmeden ölen COVID-19 pozitif hastalarin istatistiklerde yer almadigi, yogunluktan dolayi yeterli tibbi hizmet alamayan hastalarin da, dolayli olarak koronadan öldügü ve bunun da istatistigi tutulmasi gerektigi de, anlatiliyor.
Kisacasi, Korona ile ilgili her seye ulasmak mümkün. Anlatilan her seyin alti dolu ve hyperlinkler ile de referanslara aninda ulasilabiliyor.
Almanya ile anlattiklarim elbette her gazete icin gecerli degil. Bazi gazeteler bunlarin hepsini icerirken, digerleri bir kismini iceriyor.
Durum diger ülkelerin gazeteleri icin de gecerli. Hepsine hep orjinal dilde, hem de ingilizce ulasmak mümkün. Örnegin Fransiz ve Ingiliz gazetelerinde de, Korona’nin objektif sekilde anlatildigi bir korona bölümü; istatistiki veriler, bu verilerin degerlendirmesi; korona ile ilgili yorumlar, topluma yansimalari benzer sekidle anlatiliyor.
Zaten tüm bu gazetelerdeki köse yazilari da, normal zamanlarda bir konuyu tartisirken;
Problemi belirt- problemi tüm yönleriyle acikla- probleme önerilen cözümleri bu yönlere göre degerlendir- kendi cözümünü sun seklinde hazirlanmis oluyor.
Örnegin, ingiltere’de secimler oldugunda da, televizyona cikan siyasiler birbirlerini suclayip, alakasiz konulardan konusmak , kendilerini övmek yerine;
patent sayisinda eksiklik, emeklilik, egitimin pahaliligi, egitim kriterlerindeki düsüs, issizlikteki degisim(azalsa da artsa da), kiralarin artmasi, imkan esitsizligi vs. gibi konularda kendi cözümlerini anlatip, bunun üzerinde izleyicilerin sorularini alarak, tartisip geciyorlardi. Gazetelerde de, bu tartismalarin elestirisi oluyordu.
Genel olarak, gazeteler objektif bir sunum ortaya koyuyorlar. Korona konusunda da, uzman olmayan birisi icin fazlasiyla yeterli, uzman olan icin de, fazlasiyla bol icerikli bir ortam hazirlamislar.
Gelelim Türkiye’ye








- Gazetelerde Korona ile ilgili bilgi cok az. Muhalif ya da yandas, ana akim ya da alternatif hepsinde durum ayni. Tüm gazeteleri elden gecirseniz bile, ulasacaginiz bilgi sifira yakin.
- Gazetelerin ana sayfalarindan, ingilizceye gecmek zor. Ingilizceye, gecildiginde ise, icerik az ve yine alakasiz iceriklerle dolu ya da Türkiye övgüleriyle dolu.
- Verilen veriler kisitli ve tartismaya acik degil bakan ne derse o.
- Konuyla ilgilenen düzgün bir kurum yok. Simdi bakan cikip ikinci bilim kurulundan buradaki sosyolog, psikolog vs den bahsediyor. Bunun ilk defa yapilmasi ayri bir sacmalik, bu kurullarin arka planda olmasi ayri bir rezillik. Her sey, reis ne derse ona dönmüs durumda. Bu insanlar konussa da bir etki etmiyor, ortaya cikardiklari sonuclar da, siyasi kararlari etkilemiyor.
- Virüsten cok siyasi laf salatasi izleyip, okuyoruz. Hükümet cikip kendini övüyor, alinan önlemlerin yeterliliginden bahsediyor. Muhalefet cikip, onlari elestiriyor. Bu elestiri üzerine kavgalar cikiyor. Arada bir hafta gecince de, iktidar partisi muhalefetin söyledigini, ortaya ilk defa atilmis bir fikir gibi sunarak uyguluyor.
- Televizyonlarda, bir sürü alakasiz profesör yorumda bulunuyor. Yine konu daha cok siyaset oluyor. Övgüler, yergiler.. Virüsle ilgili cok az bilgi veriliyor. Konu siyaset degilse de, diger bir profesörün dedigi üzerinden polemik olusturuluyor.
- Saglik bakani (veriyi sunan ve sahip olan kisi) dahil, kimse anlattiklarini rasyonel bir cerceveye oturtmuyor. Nedensellik yok.
- Gazeteler ise ici bos yorumlarla dolu. Anlatilanlarin hicbir arka plani yok. Referanslar yok. Referans olana bir iki kere rastladim. Onlar da, genelde ya ölü link cikiyor; ya da yabanci bir gazetedem direk ceviri.
- Dünyanin gündemi korona olmasina ragmen bizim gazetelerin cogunlugunu diger gündemler olusturuyor. Ayrica, her yeni aciklama yapilip, rakamlar geldiginde, Italya, Fransa, Ispanya’daki durum anlatiliyor. Bizim rakamlar onlarin yaninda kücük gösterilerek ‘sark kurnazligi’ iceren basit bir manipulasyon deneniyor.









Türkiye’de bir mantik var. Isin sonucu kötü olabilir ama cabayi alkislayalim. CNN’i de bakani alkisladigimiz gibi alkislayalim. Sacma sapan bos bir is ortaya koysa da, cabalamis.

Korona nedir vs. konulari fena anlatilmamis ama arkasi yine bos. Genel cümleler var sadece.
Canli veri olayi ise bizde var ama digerlerinde de var demek icin hazirlanmis. Hic bir detay yok. Yabanci sitelerden bilgi bulmak daha kolay. Zaten sanirim bu haritalari hazirlayan 1 ya da 2 kaynak var hepsi o kaynagi kullaniyor. Verilere seffaf erisim olmayinca da, böyle sacma sapan bir sonuc ortaya cikiyor.
Bu farklari anlatmamin sebebi, yermek ve övmek degil. Bilgiye erisimin nasil kisitlandigini anlatmak. Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülkede, nasil bilgi alamadigimizi, bilgi üzerinde nasil düsünemedigimizi ve alinan bilgi kirintilarinin da cogunlukla ici bos anlatimlar oldugunu belirtmek.
Korona süresince bu daha cok ortaya ciksa da, normalde de durum ayni.
Bozuk olmayan bir demokraside, mantikli bir ülkede olmasi gereken ise tersi. BIr seyin iyi gidip gitmedigi yorumunu; eylemi yapan degil eylemden etkilenen ya da o eylemi gözlemleyen yapmali.
Verilerle ilgili elestirilere de genel yanit, kaos. Koskaca devlet kaosu engelleyemiyormus gibi…
Seffaflik ve aciklik olmadikca, bilgi kirliligi, elestiriler, yanlis yönlendirmeler de kacinilmaz. Zaten sürec yönetmek, devlet yönetmek de bu demek. Eger hükümet, dogru ve zamaninda adimlar atsa ve bu adimlari da, seffaf sekilde paylassaydi; bugün maruz kaldigi elestirilerin hicbirine maruz kalmayacak ve bu virüsle mücadele konusu en iyi sekilde yürütülecekti. Ayrica halkin güveni de kazanilacakti.
Tam tersini yaparak, ortaligi bulandirmayi tercih ettiler. Halkin zaten az olan güveni ortadan kalkti, bircok söylenti, elestiri, polemik ortaya cikti. Tüm sürec kendini savunma, digerlerine saldirma olarak da deavm ediyor. Yine asil konuyla, konunun özüyle ilgimiz kalmiyor.
Bitirmeden su wikipedia sayfalarini da koyayim. Referanslariyla birlikte bircok ülkeye dair veri alinabilirken, Türkiye ile ilgili veriler ya kisitli ya da belli bir tarihten öncesine ulasmak mümkün degil.
https://en.wikipedia.org/wiki/2019%E2%80%9320_coronavirus_pandemichttps://en.wikipedia.org/wiki/2019%E2%80%9320_coronavirus_pandemichttps://en.wikipedia.org/wiki/2019%E2%80%9320_coronavirus_pandemic

Leave a comment