TYerli Otomobil-1

Tam da, yerli otomobil lansmaninin yapildigi günlerde Türkiye’deydim. Lansman olarak bakildiginda, güzel ve umut veren bir lansmandi. Hem sunumu yapacaklar hem de izleyenler oldukca heyecanli ve umut doluydu.

Ülkede yillarca yasanan sacmaliklardan herkes bikmis ve bircok sey kabullenilmis olacak ki, yerli otomobil konusunda herkes fazlasiyla olumluydu. Bu yüzden de elestirmek yasak gibi bir seydi. En ufak bir elestiriye bile tahammül edemiyordu insanlar. Muhalefeti de, destekcisi de yerli otomobil konusunda tek agizdan konusuyor fakat konustuklari agzin kendi agizlari olmadiklarinin farkinda degillerdi.

Bu ziyaretimde sunu farkettim. Insanlar ya cok karamsar ya da cok olumlu. Herkes hayal aleminde yasiyor. Siyasetciler, gelecek zaman kipiyle konusuyor ve insanlar da buna kanmis durumda.

Lansmana dönersek :

Otomobil Üretmek Siyasi Bir Mesele Midir?

Elbette otomobil üretmek siyasi bir mesele degildir. Bu yüzden de, herkes bu konuda umut dolu. Fakat süreci göz önünde bulundurdugumuzda, ilk elestiri olarak ‘siyasi sov’ ortaya atilabilir. Cumhurbaskaninin israrli talebi ve zorlamasi üzerine ortaya cikan TOGG’dan bahsediyoruz.

Mevcut ekonomik düzen ve siyasal sistemleri düsündügümüzde, dünyanin hicbir yerinde devlet zoruyla teknoloji üretilmedigini, devlet zoruyla üretilenlerin de basariya ulasamadigini görürüz. Bu nedenle de, cumhurbaskani zoruyla yapilan, yine cumhurbaskani tarafindan ‘ben yaptim’ edasiyla sunulan arabaya süpheyle yaklasmak gayet normal. Siparis garantisi, kar paylasimi, hükümetin önceki yaptigi isler ve cumhurbaskaninin asiri gururu göz önüne alindiginda da, süpheler daha anlasilir ve mantikli gözüküyor.

Düsünsenize, ‘sayin cumhurbaskani’ kelimeleri otomobilin, markanin, ülkenin her seyin ötesinde en cok sik kullanilan kelimeler.

Bu elestiri yapildiginda ise en cok aldigim cevaplar sunlardi:

  1. Devrim arabasi da Cemal Gürsel zoruyla yapildi. Yapilamaz deniliyordu ama yapildi.

Evet, Devrim arabalari da ayni mantikla yapildi. Ayni plansizlik yüzünden de, tarihe karisti. Her ne kadar, endüstri devlerini, petrol baronlarini suclasak da, devrimin devam etmemesinin tek nedeni devlet zorlamasi ile plansiz, programsiz, altyapisiz yapilmasiydi.

2. Elon Musk da, bircok kez elestirildi ama vazgecmedi.

Elon Musk, devlet destegi/devletten emir almak yerine elindeki imkanlari zorlayan bir futurist. ABD, serbest piyasanin var ettigi bir ülke.

3. Bu kadar elestiriyorsun ama savunma sanayinde gelisiyoruz.

Ülke kaynaklarinin cogu savunmaya akmasina ragmen ve son yillarda yapilan nadir iyi seylerden olmasina ragmen ekonomik olarak cok büyük isler yapilmis degil. Ihracat ürünü olarak da, bir basari hikayesi degil. Gereginden fazla abartiliyor. Son 50 yildaki savunma sanayi gelisimine bakinca da, büyük bir ziplama yapilmis degil. Yerli otomobile, o kadar yatirim yapma sansin zaten yok. Dogal olarak uzun vadede endüstriyel bir basari beklemek hayalcilik. Bunun siyasetle bir ilgisi yok. Kaynak kullanimi yanlis.

Bunlar disinda duydugum bazi cümleler de:

‘Muhalifim ama…..’ ,’insanlar artik her seye inancini kaybettigi icin elestiriyor..’

Her ikisi de yanlis. Burada elestirinin icerigi önemli. Bu tip gelismeler siyasetten bagimsiz olarak süpheci yaklasmak gayet normal. Elestirmek de, en büyük hak. Zaten yapilan is dogru ise, elestiriler bosa cikacaktir. Fakat yapilmamis isi yapilmis gibi savunup, niye elestiriyorsunuz diye sormak son derece sacma.

Dogal olarak sadece sürece bakarak yapilabilecek iki elestiri var. Birincisi, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaskani’nin otomobil tanitmasi. Ikincisi ise, fabrikasi bile olmayan aracin büyük bir sey basarmis gibi servis edilmesi.

Türkiye’ye bu gidisim de, en cok dikkatimi ceken de buydu. Insanlar, akil ve mantiktan uzaklasmis, paranoyaklasmis ya da tersine aptalca umut dolular. Siyasiler sadece gelecek zaman kipiyle konusuyor ve herkes buna kaniyor.

Teknoloji Vizyonu

Internette ve televizyonda gördügüm yorumlar arasinda bir sey dikkatimi cekti. “Türkiye’nin teknoloji vizyonu”. Yerli Otomobil üretimini de, bununla iliskilendiriyorlardi. Belki bu konuda fazla karamsar ve muhalifim ama bunu duyar duymaz kendimi gülmekten alamadim. Otomobil ile ilgisini yazinin devaminda aciklayacagim ama ‘vizyon’ kelimesi dikkatimi cekti.

Yillardir bir vizyondan bahsediliyor. Ekonomik vizyon, egitim vizyonu, saglikta vizyon, tarimda vizyon vs… Türkiye artik uyaniyor, bazi alanlarda yatirim gerekliligini gördük vs gibi söylemler de, bu vizyonlari takip ediyordu. Bu alanlarin hepsinde en azindan oldugumuz yerde kalsaydik noktasinda iken, teknoloji vizyonundan bahsetmek oldukca gülünc. Netice de, egitim yatirimi diyince okul ve üniversite acan; saglik vizyonu adi altinda hastaneler acan; tarimda vizyon diye yerel üretimi köstekleyen bir ülkeyiz. Teknoloji vizyonu adi altinda da, ici bos bilisim merkezleri actigimizi unutmayalim.

Yerli ve Milli

Bu kelimelere takilmayi dogru bulmuyorum. Dünyada yerli ve milli diye bir sey kalmadi ki, bizde olsun. Dogal olarak böyle bir söylemde bulunmak oldukca sacma ve anlamsiz. Fakat bu iddiada bulunuyorsaniz, elestirilere de acik olmalisiniz.

Dogal olarak, yerli diye ortaya sundugunuz prototip modelin Italyan tasarimi olmasi anlasilir olsa da, hani yerliydi diye elestirilmesi de, ayni derecede anlamli.

Yerli üretimle övünme 20 yy’da kaldi. Bu yüzyilda ise üretmek sadece parayla alakali. Yerli ariyorsaniz, H&M, Zara gibi markalarin gömleklerinde ‘made in Turkey’ yazabiliyor. Kazaginda ise ‘made in Bangladesh’ yaziyor. Bununla övünülmeli, övünülmemeli mi siz düsünün. Bu yerli kafalariyla ulasacagimiz tek nokta ucuz is gücü ülkesi olmak.

Otomobil icin de ayni sey gecerli. Yeterli para ile her ülke üretebilir. Dün capinda 14 üretici firma, 60 tane de otomobil markasi var. Bunlarin kacindan haberdariz?

21.yy küresellesmenin oturmaya basladigi ve daha da kacinilmaz olacagi yüzyil. Artik ‘yerli’, ‘milli’ kelimeleri de, bircok eski moda gelenek, etik kurallar, günlük aliskanliklar, batil inanclar gibi tarih olmak zorunda.

Bu yüzyilda ekonomik anlamda önemli iki sey var. Uzmanlasmak ve markalasmak. Yani yerli otomobil üretmek yerine, Volkswagen’a ortak olmak ya da arac ici sensörler konusunda uzmanlasip bunu tüm dünyaya servis etmek; yerli otomobil üretip, ufak bir pazar payina sahip olmaktan daha faydali.

Bugün Hindistan, Cin, G.Kore, Japonya gibi ülkeler coktan uyanmis durumdalar ve bircok batili firmaya ortak oluyor ya da yatirim yapiyorlar.

Devami gelecek…..

,

Comments

Leave a comment