Hayaller, Hayatlar, Rutinler ve Degisim-1

Günlük rutinlere ve hayatin akisina kaptirmak oldukca kolay. Cünkü beynimizin en büyük görevi minimum enerji ile hayatta kalmamizi saglamak. Böylece önemli seylere odaklanabiliyor ve istikrar sagliyoruz. Fakat bu ayni zamanda mutsuzlugun da kaynagi. Ying ile yang gibi, her seyde oldugu gibi daha dengeli bir hayat icin de, zitliklara ihtiyac duyuyoruz. Ozellikle hayat tarzlarinin ulke sinirlarinin disina ciktigi, herkesin her seyden haberdar oldugu günümüz dünyasinda.


Aslinda hemen hemen herkes; hayat, dog-büyü-oku-is bul- evlen ve cocugunu ayni akisa kat rutininden ibaret midir, ev ve is midir, her haftasonu ya da is cikisi kafeleri, barlari, sahilleri doldurmak midir, herkesin birbirine benzeyip birbirinden daha sikici rutinlere girmesi midir diye düsünüyordur. Alternatif ne sorusunun ise cevabi yok. Nasil bu döngüyü kirarim kismi da, cogunun basaramadigi kisim. Aslinda bu degisim cok bilindik antik yunan(belki de misir) klisesi ile basliyor.

GNOTHI SEAUTON, KNOW THYSELF, KENDINI TANI!

Bir sey degistirmek isteyen insan, ise once kendisinden baslamali der Socrates. Ben kimim, neyim, ne olmak istiyorum sorularini cevaplayabiliyor olmaniz lazim. Sizi neler tanimliyor, kendinizi nasil ifade ediyorsunuz, kim olmak istiyorsunuz uzerinde düsünülmeli. Neden o an, huzursuzsunuz, neden degisim ariyorsunuz, nasil yeniden dogabilirsiniz sorulari cevap bulmali.

ADIM AT!

Bir seyleri degistirmek istiyorsan ADIM AT!

Soylemesi kolay, yapmasi zor. Cünkü bir aliskanligi, bir akisi degistirmek, beyninizdeki baglantilari degistirmek, daha fazla enerji tüketmek anlamina geliyor. Ugruna yasadiginiz, inandiginiz, günlük aliskanliklarinizla catismak anlamina geliyor. O yüzden degisimin ilk sarti, degisimi özümseyip, vakit yok bahanesine siginmadan, simdi, su anda ise koyulmak.

INAN ve KARARLI OL!

Cünkü degismek icin yaptiginin gerekliligine inanmalisin. Merdivenin tümünü görmesiniz bile inanc ilk adimdir demis Martin Luther King. O inancla hem kendinin, hem de bircok insanin hayatini degistirmis. Kararlilik ile Samsun seferine cikmis, Mustafa Kemal Atatürk. Cünkü o sefere cikmadan önce yapacaklarini kafasina koymus, bunlarin arkasinda durmus, geriye donmeyecegini bilerek gitmis, bir seyleri degistirecegine emin olarak.

https://www.ntuclearninghub.com/most-common-career-change-dilemmas-and-how-to-overcome-them/

SORGULA!

Kendini bilmek gibi aslinda. Sorgulamak önemli. Günlük yaptigimiz islerin dogrulugunu, ayirdigimiz vakti, eforu, parayi sorgulamak gerekiyor. Cünkü ancak bu sekilde attiginiz adimlarin farkinda olabilir, her adimin sorumlulugunu yani aslinda hayatinizin kontrolünü elinize alabilirsiniz. Ancak bu sekilde, yapmak istediginiz seyi yaparsiniz ya da yaptiginiz seyi yapmak istediginiz icin yaparsiniz.

Socrates, dinsizlikle suclandigi, gencleri yozlastirdigi iddiasi ile idama mahkum edildigi davada,

SORGULANMAMIS HAYAT YASAMAYA DEGMEZ

der. Cünkü onun icin sorgulanmamis bir hayat cahilliktir. O insanlar kendi hayatlarini yasamazlar. Akintiya kapilmaya mahkumdurlar.

Sorgulamak, biyolojik olarak da beyni kullanmak anlamina geliyor. Günlük rutinlerin, rutin olma sebebi zaten hicbir efor gostermeden yapiyor olmamiz.

KABUL ET, BILINCLI OL, YÜZLES ve BEKLENTIYI DÜSÜR!

BILINCLI OL! En basta kendini bil dememizin sebebi de buydu. Ne sitedigini bilirsen bilincli olabilirsin. Hicbir caba sarfetmeden kendini icinde bulacagin -is-ev-kafe/bar, dog-oku- evlen-cocuk büyüt-öl döngülerinden ancak bu sekilde kurtulabilirsin. Böylece cevrenin seni rüzgariyla savurmasinin önüne gecebilir, dikte edilen(ailenin ya da cevrenin yasadigi gibi) hayat tarzinin disina cikabilirsin.

Bilinc yalniz birakir diye korkma.

“Hayattan uzaklastigimiz ölcüde gercege yaklasiriz.”

Gerceklik ve bilinc bir an icin yalnizliga sürüklese de, daha sonrasinda tam tersine sizi ilham alinan, cevrede olmasindan hoslanilan, kendisine güvenilen karizmatik kisiye donusturecektir.

YUZLES!

Kendini bilmenin, bilincli olmanin bir baska versiyonu da yuzlesmek. Korkularimizla, endiselerimizle yuzlesmedikce, tüm o korkular bizi icten ice bitirip umutsuzluga sürüklüyor. Motivasyonumuzu kiriyor, ozgüvenimizi azaltiyor. O yüzden, korktugumuz seylerin bir gün elbet basimiza gelecek olacagini unutmamaliyiz.

BEKLENTIYI DÜSÜR!

Teknolojinin bu kadar gelistigi, iletisimin arttigi, hayat tarzlarinin tüm dünya ile paylasildigi günümüz dünyasinda artan mutsuzluk ve depresyonun en büyük nedeni belki de beklenlentiler. Cünkü kabullenemiyoruz. Ne kadar hakkettigimiz konusunda gercekci olamiyoruz, daha fazlasinin istiyoruz. O yapti ben niye yapamayayim fikri iyi bir motivasyon kaynagi olsa da, gerceklikten uzak.

Kendinize karsi bu kadar acimasiz olmayin. Yapmak istediklerinizi siraya koyun ve dogru zamani bekleyin.

SABIRLI OL!

Hicbir basari bir anda gelmiyor. Yürümeyi ogrenmek de, aya gitmek de aslinda ayni sürecten geciyor. Yavas yavas elde edilen birikim, her seferinde bir tik ileri gitmek icin kullaniliyor.

Ayni sekilde bir anda iyi bir anne-baba olmadiniz, bir anda isinizde uzman olmadiniz hatta kimseyle bir anda cok iyi arkadas olmadiniz. Bunlarin hepsi icin cabaladiniz. Her ne kadar bir seyi basardiktan sonra süreci unutsak da, hayatinizda her sey icin duzenli zaman harcadiginizi unutmayin.

Devami gelecek…..

,

,

Comments

Leave a comment