Askere gitmeden once cok fazla icerik okudum, kafamda bir sürü soru vardi. Herkes kendine gore anlatiyordu, kimisi abartiyordu kimisi kücümsüyordu. O endenle kendi tecrübemi de anlatmak, merak eden arkadaslarin merakini gidermek istedim. Gün gün neler yaptigimizi yazdim. Günlük kismi atlamak isteyenler, en sondaki soru cevap bölümüne atlayabilirler.
1.Gun
Ilk gun once x-rayli kapidan geciliyor. Burada herhangi bir kisitlama, arama olmuyor. Daha sonraki odada, sevk kagidi onaylaniyor, bolugunuz ve celp numaraniz belli oluyor, canta ve ust aramasi yapiliyor. Bu nokta tamamen sansa bagli. Ben esyalarimi, kullanima gore poset cantalarin icine yerlestirmistim. (ornegin kozmetikler bir cantada, sivil esofmanlar bir cantada vs.) Bu posetlerin hicbiri acilip aranmadi. Telefon ise kitaplarla beraber, valizin en dis gozunde olmasina ragmen aranmadi. Boylece akilli telefonu iceri sokabildim. Canta aramasindan sonra ust aramasi ve daha sonra telefon hatti bolgesine geciliyor. Buradaki insanlar sivil. Sakin ciddiyetlerine aldanmayin. Size ‘tuslu telefon var mi’ diye soruyorlar. Eger var derseniz, ‘askercell ister misiniz’ diyorlar. Evet derseniz fiyati 120 tl. Tuslu telefonunuzun ustune ufak bir bandrol yapistiriliyor. Bandrol sayesinde alay icerisinde telefon kullaniminda sikinti cikmiyor. Hayir derseniz ise telefonu teslim etmenizi istiyorlar cunku sivil hat yasak. Askercell aksam 18den sabah 6 ya kadar acik ve maksimum 5 numara kaydedilebiliyor. Bu yuzden sivil hat kullanmak daha mantikli. Zaten her durumda, 18den once telefon kullanmak normal sartlarda yasak. 18den sonra ise bandrol kontrolu gibi bir durum da soz konusu olmadigindan, askercell almaniza normal sartlarda gerek yok. Tuslu telefon sorusuna hayir cevabi vererek gecebilirsiniz.
Bu islemden sonra ise psikoloji ve saglik testinden geciliyor. Psikiloji testinde form dolduruluyor, herhangi bir ilac kullandiniz mi, sikinti yasadiniz mi, tedavi aldiniz vs gibi. Saglik testinde ise hasta olup olmadiginizi soruluyor ve cevabiniza gore saglik kartiniz onaylaniyor. Ilac sokma da, normal sartlarda yasak ve ilaclarinizin teslim edilmesi isteniyor. Uygun gorulen ilaclar kesilerek size veriliyor, geri kalani ise doktorlarda kaliyor. Hastalik durumunda parca parca verilebiliyor. Bu prosedurle ugrasmamak icin ilacinizi coraplarinizin, ic camasirlarinizin arasina sokarak teslim etmeden goturmek de fayda var. Grip ilaci, agri kesici ve duzenli kullandiginiz ilaclari mutlaka bu yolla yaninizda goturun.
Saglik testi de bittikten sonra bir sonraki amfiye geciliyor. Bu istasyonda mehmetcik sigortasi ile ilgili aciklamalar yapiliyor. Aciklamayi yapan kisi sigortasini satmaya calisiyor. Etkili bir konusma ile sizleri ikna etmeye calisiyor. Fakat aklinizda bulunsun, 30 tl ucreti olan bu sigorta zorunlu degil. Verilen bu para bagis da degil. Kisacasi size soylediklerine kanmayin. Bagis yapmak istiyorsaniz, alay icinde cesitli yerler var. Bosuna mehmetcik sigortasina para vermeyin.
Sigorta istasyonu da gecildikten sonra giyecekler veriliyor. Iki adet levent elbise, postal ve kep. Genelde postali 1 numara buyuk alin onerisi geliyor. Bu durumda arkasi katlanarak ayaginiza vurabilir. Tam numara alirsaniz da, bas parmaginiza baski yapabilir. Eger onlarin verdigi ince tabanligi kullanmayacaksaniz bir numara buyuk alin. Aksi halde, tam numara da alinabilir. Orada mutlaka deneyin cunku daha sonra kullandiginiz botu degistirmiyorlar. Her durumda ayaginiza vuracak ama zamanla alisacaksiniz. Yine de aci cekmemek icin, yara bandi, vatka bulundurun. Yara durumunda ve yürüme zorlugu oldugunda ise, revire gidilip terlik istirahati alinabilir.
Tum bu islemlerin ardindan otobuse binilip, boluklere dagitiliyorsunuz. Daha once birlige erken katilinca 10 kisilik koguslarin oldugu boluklere, gec katilinca ise digerin30 kisiliklere yerlestiriliyorsunuz gibi bir sey okumustum. Boyle bir sey soz konusu degil. Ayni zamanda katilan insanlarin bir kismi 10luklara, bir kismi ise 30luklara yerlesti. 4.tabur (16.bolukten) itibaren tum koguslar 20–30 kisilik. Fakat yeni bina yapilmis. Muhtemelen Nisan 2019 celbinden itibaren tum koguslar 10 kisilik olacak.
Erken katilmanin avantaji, hemen yerlesmeniz, dezavantaji ise ictimalara katilmaniz. Surekli katilim oldugundan dolayi cok sik ictima aliniyor. Insanlarin toplanmasi dagilmasi derken tum gun ayakta bekleyerek geciyor. Tavsiyem yol izninizi sonuna kadar kullanmaniz ve teslim gunu ogleden once teslim olmaniz. Boylece ilk bastaki aramalardan da daha hizli ve rahat gecersiniz.

2.gun
Normal program 6.30 kalk, saat 7 de ictima, kahvaltiya gidis, 8.15–45 arasi ikinci ictima. Sonra iki egitim, ogle yemegi, iki egitim daha, aksam yemegi ve 18.30dan sonra 22 yat ictimasina kadar serbest vakit. Fakat bu program genelde esnek. Bazen egitimler uzun surerken, bazi gunler hic yapilmiyordu.
Ikinci gun egitimler basladi. Rahat, hazir ol, donusler ogretildi ve rutbeler tanitildi. Bunlarin disinda vucut ve bas havlusu, iki adet fanila ve iki adet don dagitildi. Gun icinde defalarca ictima alindi ve genelde ayakta dikilerek gecti zaman. Aksam oldugunda dus saatine gore isteyenler dus aldi.
Duslar genel itibari ile sikintiliydi. Ilk hafta boyunca buz gibi su ile dus alindi, daha sonra onarildi fakat su hicbir zaman yeterince akmadi. Duslarin temizligi de, genel olarak kotu olmasa da, iyi de degildi. 170er kisiden 4 boluk duslari ortak kullaniyordu. Bu durum sadece eski binada oldugu icin 4.taburda boyle. Yeni binalarda ise her katta dus bulunmakta. Daha az kisi paylastigindan daha temiz. Fakat ust katlara dogru yine sicak su sikinti cekilmis.
3.gun
Yuruyus egitimi yapildi, mars okutuldu. Rutinler yapildi. Ictimadan kacanlar, yatak yapmayanlar vs derken, biraz gergin bir gun oldu. Yatak ve dolap duzeni ile ilgili komutanlar uyarida bulundu. Dolap kilitleri yasaklandi. Aksam ise serbest zaman verildi. Yemek sonrasi ictimasindan ,yatisa kadar ictima alinmadi. Yatista ise koridor ictimasi alindi. Koridor ictimasi en kotusuydu cunku zaten havasiz ve tozlu olan koridor, 170 kisi toplaninca iyice cekilmez oluyordu. Bir de komutanlar konusurken cokmenizi istiyor ve uzun uzun konusuyorlar.
Genel olarak yasaklardan bahsedildi, akilli telefonlar ile ilgili son uyarilar ve tehditler yapildi. Bu konusma sirasinda akilli telefonunu korkup teslim edenler olsa da, buna da kanmayin. Cok ileri gitmediginiz surece, tehdit ettikleri hicbir seyi yapmiyorlar, bir yaptirim da uygulamiyorlar.Yakalanmadiginiz surece her sey serbest.
4.gun
Teorik egitimler yapildi. Yonetmelikler, tanimlar anlatildi.(asker kimdir, er kimdir vs gibi). Yine genel rutinler yapildi, Cuma namazi kilmak isteyenler icin mescidin yeri vs. Anlatildi.
5. ve 6. Gun
Haftasonlari cavuslar ve nobetci uzman disinda kimse olmadigi icin genel olarak rahat geciyor. Egitim yapilmiyor . Zaman genelde uyuyarak, kitap okuyarak, disarida satranc oynayarak, gazino da yiyip icerek, disarida yuruyerek geciyor. Aksamlari ise mac izlemek en buyuk akivite. Er gazinosu ortami tam olarak Cem Yilmaz’in anlattigi gibi.
Ilk hafta degerlendirmesi
Ilk hafta genelde alismaya calismakla, sik yapilan ictimalarla gecti. Bu yuzden de, oldukca sikici, yorucu ve yavas geciyor. Ilk 4 gun gectiginde sanki 1 ay gecmis gibi hissetmistik. Bir yandan da ufak bir caresizlik, ozlem, huzursuzluk hissi yerlesiyor. Sanki 18 gun degil de, 1 yil askerlik yapialcakmis gibi bir psikoloji kapliyor herkesi.

7.gun
Ikinci haftanin ilk gunu sap muhabbetleri, bu haftayi kurtarirsak tamamdir konusmalari basliyor genelde. Pazartesi sendromu yasaniyor biraz ama hafta sonu bos gectigi icin de, moral motivasyon yukseliyor. Bu gun de yine ayni rutinlerle gecti. Ogleden sonra ise egitim icin amfilere gidildi. Orada kadina siddetle ilgili bir sunum yapildi. Ardindan ise ilk yardim egitimi verildi. Egitimler sadece power point uzerinden anlatilarak geciliyor.
Aksam yemegi sonrasi da gece egitimi verildi. Bu egitimde gece karanliginda ses, isik ve coplerin ne kadar uzakliktan farkedildigi, nasil yerinizi ifsa ettigi vs anlatildi. Egitime tegmen geldigi icin bir yandan keyifliydi, ote yandan ise tegmenin hevesi yuzunden oldukca uzun surdu. Bu da 1–2 saat ayakta beklemek demek. Ayakta beklemenin nasil yordugunu, nasil kalori yaktirdigini ve ne kadar zor oldugunu farkediyorsunuz bu anlarda.
8.gun
Ilk defa silahli egitim yapildi. Silah dagitimindan sonra , silahli hareketler calisildi. Rahat-hazir ol, esas durus, silah omuza, selam dur, capraz tutus gibi komutlar ogretildi.
9.gun
Yine ayni silahli hareketler calisildi, atis sirasinda dikkat edilmesi gerekenler anlatildi. Askerlik dosyasi icin vesikalik fotograf cekilmeye gidildi. Ayni zamanda isteyenler 20li paket halinde satilan bahriyeli kiyafetiyle ani fotografi cektirdi. Ben bu ani fotografini basta istememistim. Biraz komik fotograflar cunku ama bir arkadas cektir iste ya anneanneya, babaanneye verirsin diyince mantikli geldi. Tam onlara vermelik, dantelli televizyonun ustune koymalik fotograflar. Son gun Sali gunune kadar istediginizde gidip cektirilebilir.
10.gun
Gemi gezisi yapildi. Gezi gozde buyuse de, gidince tam bir hayal kirikligi oluyor. Cunku karakol gemisi ve kucuk. Icinde hizlica kaptanin yanina gidiliyor, orada kisaca bilgiler veriliyor ve gezi bitiyor. Gezinin en guzel ve kotu yani alaydan disari cikilarak gidilmesi. Cunku giderken sivil hayati goruyorsunuz. Ilk basta enerjinizi artirsa da, sonrasinda alaya donmek zor geliyor. Ozellikle evli ve cocuklu olanlari 1–2 gun depresyona sokuyor. Gemi gezisi sonrasi yine silah atisi ile egitimler verildi. Aksaminda ise gun icinde kogusa cikip, bos vakti yatarak gecirmek yasaklandi. Sebebi ise yatagina ayakkabi ile yatan bir embesil.
11.gun
Bugun silah atisi yapildi. Atis herkes icin zorunlu. Atistan once amfide toplanilip, 30lu paketler halinde atis alanina gidiliyor. Ayni anda 5 kisi atis yapiyor. Egitimler sirasinda silahin tepmesiyle ilgili cok korkutulsaniz da, atinca oyle olmadigini goruyorsunuz. Soylenen talimatlara uyup, silahi kendinize yeterince yaslayinca, cok fazla tepmiyor. Toplam uc el atis yapiliyor. Burada tek zorluk komutlar. Komutanlar biraz isi aceleye getiriyor fakat komutlarin gerisinde kaldiginizda panik yapmaniza gerek yok. Her aticinin yaninda bir uzman mutlaka oluyor. Gerekirse yardimci oluyor.
Ilk defa tufekle isiniz oluyorsa, yaniniza kulak tipaci mutlaka alin cunku ses oldukca guclu.
12. ve 13.gun
Ikinci haftasonu daha neseli geciyor. Son haftaya girildigi icin herkesin motivasyonu yukseliyor. Bir yandan da son gun iple cekilmeye baslaniyor. Normalde egitim olmamasina ragmen Pazar gunu toplanilip amfiler bolgesine gittik. Burada 1 saatlik toren videosu izletildi. Geriye kalan zaman ise bostu.

Ikinci hafta degerlendirme
Ikinci hafta egitimler acisindan en yogun hafta oluyor. Yine zamanin cogu bekleyerek, ayakta dikilip egitim dinleyerek gecse de, onceki haftaya gore daha hizli geciyor diyebilirim. Bir de gezi sayesinde alay disina cikilmasi, son gun silah atilmasi biraz da olsa ufak bir heyecan katiyor ve stres attiriyor.
14.gun
Bugun toren hazirliklari basladi. Tum bolukler toren alaninda yerlerini alarak toren provalari yapildi. Toren provasi 1 saat suruyor. 1 ya da iki yuruyusten sonra serbest birakiliyor. Normal sartlarda cok sikintili olmasa da, toplanip toren alanina gitmek, orada yerini almak, diger boluklerin yerlesmesi, hazirliklar vs derken 2–2.5 saat ayakta beklenilmesi biraz yoruyor. Neyseki bizim boluk duzgun yurudugu icin tekrar tekrar yurutulmedik.
Aksam yemeginden sonra ise ikinci gece egitimi yapildi. Bu egitimin icerigi hava saldirilari aninda nasil dagilip saklanilacagi olsa da, tegmeninimizin hevesi biraz kursaginda kaldi. Egitimlere tabur ve alay komutani da katildi. Yapilan sikayet anketiyle ilgili konusuldu. Neler iyilestirilmeli , baska eklemek istedigimiz bir sey var mi diye soruldu.
Daha sonra alay komutani egitimi devraldi. TSK neden onemli, neden bu egitimleri aliyoruz, askerlik neden gerekli bunlari anlatti. Bunlarin disinda propaganda konusmalari yapti. Mavi vatan tatbikati, yerli milli silahlar, gemiler, dis mihraklar, dogalgaz rezervi,dogu akdeniz, yahudiler, icimizdeki ve disimizdaki hainler konulu komik bir konusmanin ardindan egitim bitirildi.

15.gun
Yine toren calismalari yapildi. Bir kere ogleden once ve bir kere ogleden sonra. Daha sonra amfilere gidilip baska bir egitim yapildi. Bu egitimde elele vakfi tanitildi, gazilerin durumundan bahsedildi.
16.gun
Yine iki kere toren provasi yapilip, torene katilacak 100 kisilik grup secildikten sonra, amfilere gecildi. Bu sefer deniz kuvvetleri ile ilgili slide gosterimi yapildi. Bunun konusu ise deniz kuvvetlerinin onemi, gucu, faaliyetleriydi. Yine alay komutani mavi vatan tatbikatindan, Turk‘e ve dine yapilan dusmanliktan bahsetti. Tabii ki, komutanim amma kafa actiniz geciniz bu isleri diyemedik. Aksam yemegi sonrasinda ise valizler dagitildi. Sivil kiyafetler hazirlandi.
17.gun
Levent elbiselerin biri teslim edildi. Sabah toren provasi yapildi. Aksam ise alay komutaninin da katildigi son prova yapildi. Bugun genelde akilli telefonlar havada ucusuyor. Her ne kadar yasak olsa da, komutanlar anlayisliysa karsiliyor ve ses cikarmiyorlar.
18.gun
Sabah 5.30 da kalkildi. Kahvalti yerine sandvic, meyve suyu ve popkek dagitildi. Daha sonra torene katilmayacak ekibin yemin toreni yapildi. O sirada diger grup bina ici ve cevresi mintika temizligi yapti, dolaplarini bosaltip temizledi. Ilk grubun toreni bitince ise ikinci grup toplanip, torene gecti.
Toren 1 saat suruyor. Yuruyus tamamlandiktan sonra aileler ile bulusulabiliyor. Bu bulusmanin ardindan ise koguslara geri donuluyor. Sivil elbiseler giyilip, leventler imza ile teslim ediliyor. Telefonunu teslim edenler de bu sirada telefonlarini geri aliyorlar. Sonrasinda ise teskere dagitimi yapiliyor. Tum bu islemler yine, 18 gun sonunda halen siraya girmeyi beceremeyenler yuzunden ve boluk komutanlarinin organizasyon yetenegine bagli olarak gereginden fazla zaman alabiliyor.

Son degerlendirme
Askere gitmeden once 18 gün ne güzel telefon yok, disarila iliskin yok, kitabimi okur, zaman geciririm diye bakiyordum. Genel olarak kolay adapte olan ve sikayet etmeyen bir tipseniz, az beklentiyle gidildiginde gayet keyifli geciyor. Ozellikle farkli farkli insanlari gozlemlemek, 30 yas ve uzeri, gunluk hayatta farkli makamlarda olan insanlarin aglayip sizlanmalarini, sosyallesmelerini ya da sosyallesememelerini, ilk defa ailesinden ayrilan kocaman bebekleri, anaokulu ogrencisi gibi yapilan hareketleri izlemek oldukca keyifli. 18 gün sonunda iyi ki gelip bu ortami gormusum dedim. Ilginc bir deneyim ve ani oldu. Ayrica eskiden hic olmasin askerlik diye dusunurken, orada gordugum duzene girmeyi beceremeyen, kendi ayaklari uzerinde durmayi bilmeyen, kimisi beceriksiz, kimisi egitimsiz, kimisi vurdumduymaz tipleri gorunce askerligin halen daha gerekli oldugunu dusundum. 18 gunde duzeni ogrenmeyecekleri acik ama 18 gun de olsa komfor alanlarindan cikmalari, en azindan empati yeteneklerini etkilyecegini etkilyecektir. Yine de askerlik sart mi, uzun gidilir mi, 6 ay gidilir mi sorusunun cevabini imkaniniz varsa gitmeyebilirsiniz diye cevaplarim.
ASKERLIKLE ILGILI SORU-CEVAP
Iskenderun Deniz Er Alay Komutanligin’daki bedelli askerlikle ilgili soyleyecegim ilk sey, rahat. Fakat bu rahat hicbir sey yaptirmiyorlar rahati degil. Cogu arkadas internetten rahatmis ya diye okuyup, biraz zora gelince strese girdi, cani sikildi. O yuzden, tatil degil askerlik yapacaginizi unutmayin!
1) Yanimiza ne almaliyiz?
Internette yine uzunca listeler mevcut. Ihtiyaciniz olan her seyi askeriye icindeki kantinde uygun fiyata bulabiliyorsunuz. O yuzden yuklenmenize gerek yok. Tavsiyem yeterli sayida ic camasiri ve corap alin. Ic camasiri alin. Corap siyah olmali, ic camasir farketmez, sivil de olabilir. Zaten yine yetmedigi noktada kantinden temin edebilirsiniz. Ikiser tane de zaten size veriliyor.
Pudra benim icin onemliydi. Cok ise yaradi. Normal pudra olsun. Hem ayakkabi icinde kullanabilirsiniz hem de pisik vs durumu icin. Ayakkabida kokmayi engeller ve corabi da ikinci gun rahatlikla giyebilirsiniz.
Islak mendil, tuvalet kagidi mutlaka alin.
Kisisel bakim urunleri yine alabilirsiniz ama sart degil.
Kitap alin
Kulak tipaci gercekten ise yariyabiliyor.
Boyna asilabilen cuzdan isinize cok yariyor fakat Icerde de satiliyor.
Bot boyasi ve fircasi alin.
Yarabandi, grip ilaci ve agri kesici. (Bunlarla ilgili aciklama sonraki soruda)
Geriye kalan her sey size kalmis. Bircok sey zaten iceride var, kimisi de gerek olmuyor.
2) Ilaclar sokuluyor mu?
Normal sartlarda ikisi de yasak. Ilaclara saglik ekibi tarafindan el koyuluyor. Ya da bir kismi kesilerek size veriliyor geriye kalan ise revir muracati durumunda parca parca. Duzenli kullandiginiz ilaclar varsa, her aksam boluk revircilerine gonderiliyor ve kogus koridorunda temin ediyorsunuz. Fakat bu prosedurle ugrasmamak icin ilaci iceri sokmakta fayda var. Cunku illa ki kogusunuzda hasta birisi olacaktir. Ayrica hijyen de fazla olmadigi icin herkes ister istemez hasta oluyor. Bu durumda grip ilaci cok is goruyor. Ayni sekilde gun icindeki aktivitelerden, su tuketimindeki sorunlardan, gunesten vs. Bas agrisi da kesinlikle olacaktir. Agri kesici de mutlaka alin.
Peki bunlar nasil sokulacak?
Valiz aramasi cok ciddi yapilmiyor. Ve erler tarafindan yapiliyor. Bircok seyi gormezden gelebiliyorlar. O nedenle esyalarinizin ceplerine, aralarina, corap icine, saklayabilirsiniz. Ben tüm esyalarimi farkli posetlerle ayirdim. Ornegin ic camasirlar bir poset, kisisel bakim bir poset, coraplar bir poset gibi.. Kimse tutup o posetlerin icine bakmadi. Ilaclari kolaylikla iceri soktum. Bu arada herkes ilac sokmadigi icin, ilaclarinizin kogusla paylasilma ihtimalini de kafanizda bulundurun. Cunku ilac ihtiyaci oluyor.
3) Akilli telefon, sivil hat, askercell olaylari , sarj durumu nasil?
Tuslu telefon, askercell var ise serbest. Askercell istemiyorum diyorsaniz, tuslu telefonu da teslim etmeniz istenecektir. Askercell fiyati 125 tl idi. Askercell aldiginizda 5 numara kaydi yapiyorsunuz ve size sadece o numaralar ulasiyor ve siz de sadece onlari arayabiliyorsunuz. Bu numaralar disindakileri aramak icin ise her seferinde 532 yi arayip, numarayi silip yeni numara kaydetmeniz gerekiyor. O nedenle, cuzdanin arasinda sivil hattinizi sokun.
Giriste ‚tuslu telefonunuz var mi diye sorduklarinda, askercell hic almamak icin hayir diyin yoksa sizi askercell almaya zorluyorlar. Askercell alindiginda tuslu telefonunuza bandrol yapistiriliyor. Bu bandrol olmadiginda tuslu telefonunuzu kullanmaniz yasak. Askercell, aksam 18den sabah 6ya kadar aktif. BU saatler disinda telefonla goruldugunuzde komutanlar el koyabiliyor ya da uyariyor. Fakat 18–6 arasi telefonda bandrol var mi diye bakan komutan gormedim. Hatta komutan gormedim. O nedenle askercell almadan, tuslu telefonunuzu iceri sokarak sivil hattinizi kullanmaniz en mantiklisi.
Akilli telefon ise yasak. Giriste var ise teslim etmeniz isteniyor. Ben, kitapla beraber valizin en dis gozune koymama ragmen, kimse orayi acip bakmadi ve iceriye soktum. Fakat tamamen sansla ilgili o yuzden sokacaksiniz, kendinize gore en garanti yolu tercih edin.
Sarj olayi ise her kattaki sarj istasyonlarinda oluyordu. Koguslarda priz kisitli idi. Benim kaldigim kogusta cavuslar oldugundan, akilli telefon sarj etmek mumkun degil ama kimisinde mumkun. Sarj istaysonlarinda ise powerbank kullananlar gordum. Tuslu telefonlarinin girisi android gibi olanlar powerbankle isini gordu. Kimisi de sivil kantincileri kafalayip, orada sarj etti.
Telefonla ilgili en buyuk sorun cevrenizdekiler. O yuzden ilk haftadan sonra cikarmakta fayda var. Cunku insanlari tanimadan cikardiginizda kimisi fotograf istiyor, kimisi bagira bagira abi whatsapptan gonderirsin falan diyor. O yuzden telefon soksaniz bile cok ses cikarmayin.
10 kisilik koguslar ise bu konuda daha rahat. Cunku her yatagin yaninda priz var, zaten 10 kisi ve en az yatisinda akilli telefon oldugundan pek bir problem cikmiyor. Ben telefonu ilk cikardigimda, oradaki arkadaslarin odasina gidip sarj ediyordum.
4) Ust aramasi nasil oluyor?
Once x-rayden geciyorsunuz. Burada herhangi bir yaptirim yok. Cantanizda akilli telefon varmis yokmus kimsenin umrunda degil. Daha sonra valiz aramasi oluyor. Erler tarafindan yapildigindan tamamen sansa bagli ama ustunkoru yapiliyor. Daha sonra ayakkabilari cikartip ust aramasi yapiliyor. Kalabalik bir anda girdiyseniz, beni aradiniz diyerek gecistirebilirsiniz. Eger telefonunuz, ilaciniz valizdeyse aranin bitsin gitsin.
5) Hava durumu nasil?
Mart celbinden sonra gideceklere simdide gecmis olsun. Mart 22’de terhis oldum. Son haftaya kadar hava serindi. Ancak son hafta 18–20 derecelik sicak bile yakiyordu. Havasi cok nemli ve yazin cok sicak. Simdiden kolay gelsin.
6) Yemekler nasil?
Benim mentalitem, hasta olmamak icin ne varsa yemekti. Genel olarak gayet basariliydi yemekler. Lezzeti guzeldi. Sadece kahvaltilar biraz bostu. Sabah, ogle, aksam toplam 4000–4500 kalori arasi aliyorsunuz. Sabah kahvaltisinda kalorinin cogu recel, cokella, gofret gibi sekerden..
7) Su problemi
Her ne kadar cesme suyu icilebilir olsa da, onermiyorlar. O yuzden kantinden su temini yapiliyor. Yalniz tüm alaya iki kantin hizmet verdiginden her istediginizde su bulamayabiliyorsunuz. O yuzden alirken koliyle alin. Hatta disaridan girerken de, 3–4 tane 1.5 litrelik su sokmaniz faydali olabilir. Cunku su ihtiyaci fazla oluyor. Su stogunuz fazla oldugunda ise, kogustakilerle paylasacaginizi yine unutmayin. Kimisi sormadan alacak kadar yuzsuz olabiliyor. Ama genel olarak kimse kimsenin dolabina karismiyor.
8) Dolap kilidi ve yasaklar
Dolap kilidi olayi tamamen taburunuza, bolugunuze bagli. Bizde dolaplari kitlemek yasakken, digerlerinde boyle bir sey soz konusu degildi.
Ayni sekilde yasaklar, kural ihlali durumunda komutanin tepkisi de tamamen degisken. Kimisi akilli telefonu gorse bile bir sey demezken, kimisi sivil hattina el koyabiliyor.
9) Hastalik durumunda napilir?
Normal sartlarda, kotu hissettiginzde, bir sorun yasadiginizda revir icin muraacat ediyorsunuz. Zaten her ictimada bir sorunu olan var mi diye soruluyor. Yine ayakkabi ayaginizi yara yapip, yuruyemediginizde, sakal kesmekten dolayi asiri tahris oldugunda revire gidilip terlik ve sakal istirahati alinabiliyor. Fakat tabii ki sark kurnazi cok oldugundan, bunu kotuye kullaniyor. Bu durumda da komutanlari ve revir kaydindan sorumlu arkadaslari (doktor bedelliler) ikna etmeniz gerekiyor. Kimisi hasta olmamasina ragmen revire giderken, hasta olan gidemiyor gibi durumlar soz konusu olabiliyor.
Ben revire hic gitmedim. Hasta hissedincede yanima aldigim ilaclar sayesinde hemen kendime geldim. Revire gidenler ise orada en azindan yarim gun harciyorlar.(kimisinin deyimiyle yiyorlar). Doktor 1 dakika bile harcamiyor. Bu yuzden gercekten hasta olmadiginiz surece bosuna zorlamayin.
10) Dus ne siklikla aliniyor?
Dus her gun alinabilir. Her bolugun kendi dus saati var. O saatlerde gidip alabilirsiniz. O saatler disinda da, genelde bir sikinti cikmiyor. Duslarla ilgili tek sorun su. Ilk hafta biz buz gibi su ile dus almistik sonra duzeldi. Bir ara ciliz akiyordu. O yuzden dus denilince akliniza cok fazla bir sey gelmesin ama her gun yikanma sansiniz var.
Duslarin temizligi fena degil.
11) Tuvaletler nasil?
Bedelli olmasina ragmen tuvalet kullanmayi bilmeyen insanlar vardi. Hijyen oldukca dusun. Hem koguslarda hem de tuvalette. Pisuvar, klozet, alaturka hepsi mevcut.
12) Nobet oluyor mu, nasil oluyor?
Mintika ve kogus nobetleri oluyor. Kogus nobeti 1 kere, mintika nobeti ise 3 ya da 4 kere denk geliyor. Kogus nobeti 18–24 arasi ikiser saat, 24–07 arasi ise birer saat tutuluyor. Bu sure icinde bulundugunuz kata koridorda oturuyorsunuz. Kitap okuyabilir , bir seyler yazip cizebilir ya da bos bos oturabilirisiniz. Guvenlik kamerasindan kacabilirseniz akilli telefonla da oynayabilir, muzik de dinleyebilirsiniz ama her ne kadar denk gelmese de, nobetci uzman denk gelebilir.
Bu nobetteki goreviniz gece kalkip tuvalete gidenler kogusuna dondu mu donmedi mi takip etmek, koridirdaki damacanayi doldurmak, koguslari tek tek gezip, yatagindan dusem . ustu acilan, horlayip rahatsizlik veren var mi yok mu kontrol etmek ve ustlerini ortmek, horlamalarini engellemek. Fakat tabii ki bu size kalmis. 1 saat boyunda kitap okuyup, hicbir sey yapmasaniz da olur. Zaten o sakinlikte bombos 1 saati baska zaman bulamiyorsunuz.
Mintika nobetleri ise dis mintika, koguslar,merdiven, koridor, tuvalet, mehmetcik parki bazi bolukler icin sanirim yemekhane ve kantin de var. Tum olay temizlik yapmak. Paspas atmak, izmarit toplamak. Kogus, merdiven ve koridor disindakiler gun boyu suruyor. Ama aslinda olan bir kere temizleyip, egitimlerden, ictimalardan uzak zaman gecirmek.
13) Yaniniza ne kadar para almalisiniz?
Ilk giristeki 30 tl lik mehmetcik sigortasi disinda nakit para harcayacaginiz bir yer yok. O sigortayi, yukarida 1.gün basliginda anlattim. Gerekli bir sgorta degil. Bosuna ona da harcamayin.
Kantinde, makinelerde, fotografcida, pastanede her yerde kredi karti geciyor. O yuzden kredi karti disinda ihtiyaciniz olacak bir sey yok. Mumkunse temassiz olsun, isinizi bayagi bir kolaylastirir.
14) Er Gazinosu nasil?
Cem Yilmaz nasil anlatiyorsa oyle. Fazlasi var, eksigi yok. Ama bedelli alimiyla birlikte acilan Petek Pastanesinin tatlilari gercekten 10 numara. Kesinlikle hepsini deneyin.
15) Arkadaslik kurma durumu nasil, insanlarin seviyeleri ne durumda?
Benim kogusum Silivri gibiydi. Herkes kitap okuyor, kultur ve egitim seviyeleri ortalama ustuydu. O yuzden iyi arkadasliklar kurduk coguyla. Fakat genel olarak boluge baktigimda beklentimin altinda bir ortam vardi. Kisacasi her tip insan var.
Onceden giden arkadaslardan da bildigim ve gordugum kadariyla herkes kendine iyi bir arkadas ediniyor ve o sekilde geciyor 18 gun. Ben o konuda sansliydim. 30 kisilik kogustan 10–12 kisilik grup oldukca iyi anlastik.
16) Komutanlar nasil?
Tamamen sansa bagli ama genel olarak hepsi iyi niyetli ve mumkun oldugunca bos birakmaya calisiyorlar.
17) Zaman nasil geciyor, bos zamanlarda neler yapiliyor?
Beklyerek geciyor. Hep bir seyler bekliyorsunuz. Ictima bekliyorsunuz, yemek bekliyorsunuz, kantin sirasi, dus sirasi..
Gun icinde ictimalar aliniyor. Yani yoklama. Burada amac herkes tam mi gormek. Tek yapilmasi gereken siraya girmek ve sayim yapmak. Fakat sark kurnazlari ve gec gelenler yuzunden sayim isi uzuyor. Kimisi sayim sirasinda sigara yakiyor, kimisi oturuyor, kimisi uzamaya calisiyor derken komutanlar cildiriyor. Tekrar tekrar sayim aliniyor ve 5 dk da bitecek is 30–40 dk suruyor. Sonrasinda ise egitim varsa egitime gidiliyor ya da bir sonraki ictimaya kadar serbest birakiyorlar.
Bizim bolukte hep eksik ciktigi icin yoklama hep uzun surdu. Ya da 15.20 dk da bir ictima alindi. Normal sartlarda sabah kahvalti oncesi ve sonrasi(bazen bu da olmuyordu), ogle yemegi oncesi ve sonrasi, aksam yemegi oncesi ve sonrasi bir de yatmadan once yat ictimasi aliniyor.
Egitimler disinda bos birakilan vakitler ise genelde goygoyla, muhabbetle geciyor. Sure uzunsa kogusa cikip dinlenebilirsiniz, kitap okuyabiliriniz, ya da satranc oynayabilirsiniz. Diger bir secenek de er gazinosu. Orada surekli televizyon acik. Haftasonlari mac oldugu gunler mac izlenebilir, geriye kalan zamanda ise kumandayi kim once aldiysa o ne actiysa onu izleyebilirsiniz. Her vakitte oraya haber izlemeye gidenler vardi. Er gazinosunda bir de Petek Pastanesi diye bir pastane var. Iskenderun’un meshur pastanesiymis. Tatlilari cok guzel oluyor. Toplanip tatli yemeye gidip, kantinden alinan sallama caylarla muhabbet de edilebilir.
Diger bir aktivite ise volta atmak. Muhabbet edeceginiz iyi bir arkadasiniz varsa bir asagi bir yukari volta atarak vakit geciriyorsunuz. Genelde yemekten sonra bu aktivite keyifli oluyor.
Benim gelmedi ama haftasonu ziyaretciniz gelirsede, onunla mehmetcik parkinda cay icip sohbet ederek, akilli telefonunuzla oynayarak vakit gecirmek de bir secenek.
Kisacasi hapishane simulasyonu gibi bir ortam.
18) Insanlar….Insanlar…yeniden insanlar
Bence askerligin en keyifli yani ve asil anilar insanlardi. Her cesit adam var. Cahil cesaretliler, kendini bir sey zannedenler, askerlik moduna girenler(hatta oyle ki sanki uzun donemmis gibi konusurlar), kacaklar, kendini uyanik sananlar, is bilmezler, beceriksizler, abazalar, firsatcilar, asosyaller, asiri sosyaller, safa yatanlar, ego tatmin edenler, gerginler, rahatlar, egitimliler, egitimsizler, unluler, unsuzler, sanatcilar, issizler, enteller, bilimadamlari, yurumeyi dahi beceremeyenler, siveliler, sira kapanlar, sira kapanlarla tartisanlar, dindarlar, ateistler, umrunde olmayanlar, kafa dinleyenler, yaslilar, gencler, basarililar, basarisizlar, hastalar, belki hirsizlar, tecavuzculer, sapiklar, burokratlar kim bilir daha neler neler…
Hepsinin bir arada oldugu, olmak zorunda oldugu ve uniforma ile birbirine benzedigi bir ortam. Onlari ayiran tek sey ise ilkellik ve gelismislik. Aile ve kultur durumlari. Kaliteli insan her zaman kendini gosteriyor. Kimisi egitim duzeyine ragmen sark kurnazligi pesinde kosarken, kimisi ise bunlari asali yuzyillar olmus. Dagdaki coban dedigin adam kulturuyle, bakis acisiyla bircok seyi asmisken; ortalama ustu standardi olan bir insan kasabaliligini, ilkelligini konusturabiliyor.
Cevreyi gozlemlemeyi seviyorsaniz gercekten kolay bulunmayacak bir ortam. Insanlari, tabulari konusarak, onlari dogmalariyla yuzlestirerek, en dogru bildiklerini sorgulatarak rahatsiz etmeyi seviyorsaniz, yine belki de bir daha bu rahatlikla konusamayacaginiz bir ortam. Belki de o rahatlikla kimseyi deneyemeceksiniz.o haz veren huzursuzlugu yasattiramayacaksiniz. Aranizdaki en zayif halka, ayagim uff oldu, yuz kremimi unuttum, silah teper ve acitir mi, diye soran, her turlu gorev sorumluluktan kacan, salaga yatan, en yumusak huylu adam; vatani gorevden, akan kandan bahsediyor. Bir bakiyorsunuz, biyigiyla, dusunculeriyle politik milliyetci. Askerlik anlamsiz dediginizde size sertce tepki veriyor. En bos dediginiz adam, bir sekilde olmayacak mevki…. Neyse ki, dolu dediginiz adamlar olmasi gereken yerlerde..
Gercekten ilginc bir ortam. Stanford hapishane deneyi gibi adeta.. 1 hafta icinde herkes rollerine alisiyor. Kimisi asiri ciddiye aliyor, kimisi umutsuzluga kapiliyor, kimisi ise tam tersi… Daha bir hafta once tanimadigi insanlarla, 40 yillik arkadasmis gibi sakalar yaptigi icin bozusanlar mi dersin; yeni tanisdigi adam icin askerligini yakmaya hazir olan mi dersin, nasil olsa bir daha gorusmyecegiz diye kimseyle iletisim kurmayan mi dersin hepsi var.
Genel Askerlik Degerlendirmesi
Oradayken, ‚ben burada ne ariyorum?‘ diye defalarca dusunuyorsunuz elbette ama bir yandan da ‚madem buradayim keyfini cikarayim‘ diye dusununce orada gecirdiginiz vakit tamamen bosa gecen vakit olmaktan cikiyor. Tüm bunlari gozlemlemek, zaman zaman kiskirtmak, tepki olcmek, gozlemek oldukca keyifliydi.
Askerde 4 seyin degerini anladim. Zaman, kadin, ozgurluk ve egitim.
Zaman, cunku o kadar cok bekliyorsunuz ve zaman o kadar yavas akiyor ki, aslinda erken kalkarak her seye vaktiniz oldugunu anliyorsunuz. Bos durmanin verdigi aciyi tadiyorsunuz. Aklinizi kullanmadan gecen zamana aciyorsunuz.
Kadin. Cunku kadinsiz bir ortamin ne kadar boktan oldugunu, biz erkeklerin ne kadar cirkin olabilecegimizi orada daha iyi anliyorsunuz. Askere gitmeyene kiz vermeme olayi biraz mantikli geldi. Ben de vermem bundan sonra.Hatta askerde ne ogrendin diye de sorarim, sana ne katti diye de sorarim. Bu 4 maddeyi soylemezse, yok kiz miz.
Ozgurluk. Cunkusu yok.
Ve egitim. Askerligin amaci zaten sizi asker yapmak, savas cikarsa cagirmak degil. Her ne kadar bir suru insan buna inansa bile. Hatta bedelli gelip, 18 gunde asker olduguna inananlar bile oldu. Halbuki BOSTON DYNAMICS diye bir sirket var, iha var, otonom silahlar var, fuzeler var.. var oglu var. Sadece bir dugmeye bakar.
Askerligin asil amaci insanlari biraz olsa da egitmek belki de. En azindan biraz olsun komfor alanlari disina cikarmak, empati duygusunu gelistirmek, ic ice yasadigimiz insanlarin nasil oldugu hakkinda farkindalik yaratmak. Bedelli olunca farkli olur diye dusunmeme ragmen, genel seviyeye sasirdim. Ozellikle duzenin oldugu bir ortama girdiklerinde, gunluk aliskanliklarinin, hayata bakislarinin ne kadar carpik oldugu, kendilerine ve baskalarina nasil saygisiz olduklari daha da goze carpiyor. Askerde bu insanlarla ic ice oluyorsunuz. Üzülüyorsunuz, kimi zaman dusundugunuzun de otesinde oldugundan sasiriyorsunuz. Ne yazik ki, bu insanlar aramizda yasiyor diyorsunuz. Gun icinde firsat buldukca hakkinizi yiyor, sizi aldatiyor, caninizi sikiyor, cevreye, dogaya zarar veriyor, isini dogru yapmiyor, yakinlarinizi rahatsiz ediyor ya da gozlerinden kafasinin icinin pis oldugunu biliyorsunuz. Bazi insanlarin, ciddi sekilde egitilmesi lazim. Toplum icinde nasil davranmalari gerektigini de ogrenmeliler. Tabii bu 21 günle, hatta 6 ayla, 1 yilla olacak is degil. Orada ogretilmeye, gosterilmeye calisilan seyleri, ozellikle cevre temizligini, sivil hizmet olarak yapsak herkese daha fazla faydasi olabilir sanki. O temizlikler, emre itaatler, herkesin gozu onunde, tanidiklarinin, yakinlarinin gozu onunde yapilsa daha da etkili olabilirdi.
O yuzden bu 21 gün sart miydi? Olmasa da olurdu.
Oldu guzel mi oldu? Ilginc bir deneyim oldu.
Bir gün daha fazla kalir miydim? Kesinlikle hayir.
Peki bir daha olsa yapar miydin? Hayatimda bir kere bu tecrübeden gecmek isterdim. Yine 3 hafta. Ne eksik ne fazla.
SONUC
Askerlik, askerden sogutmak icin yaptiriliyor olabilir mi? Bence cok mantikli. TSK ve askerlige karsi notr olan hisselerim artik negatif. Guvenim sifir. Toplumdan da sogudum. %80 nin dogal seleksiyonla elenmis olmasi gerekirdi. O kadar bos, beceriksiz, seviyesiz nasil yasiyorlar, nasil hayatta kaliyorlar anlamak zor. Sark kurnazlarindan tiksindim. Sayilari oldukca fazla. O yuzden okumak, teknolojiyi takip etmek, dunyadan haberdar olmak onemli. Toplum icinde ust basamaklarda takilmak, egitim, bilgi kultur seviyesini yukarda tutmak, izole olmak saglik icin onemli. ( Acaba askerligin amaci da bu muydu? Herkes sogusun, tiksinsin. Egitime, kulture, sanata, bilime onem versin. Bu muydu amac?)

Leave a comment