İnsanoğlunun en büyük hatası; şeytanlar uydurup, neden uydurduğunu unutmasıdır. O kadar inanır ki uydurduklarına, şeytanı anlamaya çalışmaz, aksine şeytanı kendi kalıplarına oturtarak uzaklaştırır.
İnsanoğlu acizdir. Kendisiyle yüzleşmekten korkar. Rasyonellikten, gerçeklerden, sebeplerden korkar. Çözüm üretmek yerine bahaneler üretir, şeytanına sıfatlar takar. Onu tamamen görmezden gelerek yeneceğini, onu tanımadan devireceğini düşünür. Halbuki, aslında yarattığı şeytanı güçlendirmekten başka yaptığı bir şey yoktur. Aynı aciziyet şeytanda da vardır. Ne kadar dışlanırsa, o kadar zorbalaşır, o kadar güçlenir ve büyür. Onu kalıba oturtanlar, şeytanı da ikna eder büyük ve güçlü olduğuna. Şeytan o kadar güçlü hissetmese bile, bir süre sonra kendini rolüne kaptırır.
Hem kişisel hem toplumsal bazda bütün sorunların kaynağı da bu aslında. Konuşmamak, dinlememek ya da anlamaya çalışmamak.
Bugün Alman seçimlerindeki ‚sürpriz‘ zannedilen sonucun da, Abd seçimlerindeki sonucun da, dünyanın her tarafında hortlayan populizmin de, Türkiye’deki ‚intikam‘ demokrasisinin nedeni de aslında bu. Nasıl böyle bir şey olabilir, kim seçiyor bunları gibi tepkiler ise yapılan hatanın ısrarla devam ettirilmesinden başka bir şey değil.
Tıpkı; partneriyle sorunlarını konuşmaktan çekinen ya da görmezden gelen; sonrasında ufak bir sebepten çıldıran kadının tepkisini ve neden ilişkilerinin sonlandığını bir türlü algılayamayan erkeğin tepkisi gibi.
Ekleme: Gelişmiş ülkelerin avantajı farklılıkları ve bu tip ‚aşırı‘ görüşleri kendi içerisinde törpüleyebilecek durumda olmaları. Halk bazında aynı hata tekrarlansa bile, yönetim bazında; hatadan ders çıkaracak onlarca birey barındırmaları. Öngörülü, çözüm odaklı, zeki bir lider için yüz belki iki yüz yıl beklemek zorunda olmamaları. Bu nedenle avrupada artan populizmin tehlike değil, aksine geleneksel milliyetçiliği kırmak ve küresel ileri teknoloji çağına geçiş için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Aksi durum zaten belli ülkelerin, bölgelerin sorunu değil; tüm dünyanın sonunu hazırlayan bir sorun olur.


Leave a comment