Tag: news

  • İç Güdü

    İç Güdü

    Sonsuz evrende bir tanışma… Birbirini yıllardır tanır gibi bir rahatlık ama içten içe bir mesafe. Kazanç ya da kayıp demek zor. İyi ya da kötü de. Aslında ‘olmak’ dediğimiz şey de, bu. Tanımadan da, yakın hissedebilir insan. Belki ilk bakışta değil, ama ilk sarsıntıda ‘aynıyız’ der gibi. Ne geçmişini bilirsin, ne bugününü hatta ne de…

  • İnce bir Çizgi: Ölüm ve Hatıralar

    İnce bir Çizgi: Ölüm ve Hatıralar

    Tam 21 yıl önce bugün, hayata bakışımı değiştiren olaylardan biri, belki de ilki yaşandı.  Belki ilk defa, çocukken sağlam olarak gördüğüm insanların beklenmedik bir darbede nasıl yerle bir olabildiklerini gördüm. Herkesin en zayıf halini.  O zaman 14 yaşındaydım. Bir yandan olanları anlamlandırmaya çalışıyordum. İlk önce gelen bir telefon, telaşlı bir ses. Hiçbir anlam ifade etmemişti.…

  • Ne işe yarayacak?

    Ne işe yarayacak?

    ‘Ne işe yarayacak’ sorusuna taktım bu aralar. Bazı konularda, anlamsızca bir önyargı oluştururken, bazı konularda hiç düşünülmüyor bile. Aslında bu soruyu sorarak, günlük hayatımızda uğraştığımız şeylerin hepsini bir anlamsızlık bulutuna dahil edebiliriz. O nedenle, tehlikeli bulduğum bir soru. Bu soruya bu kadar takmamın sebebi, sanat ve mühendislik üzerine düşünmem. Biraz mühendis olan sanatçıları, ya da…

  • Saklambaç

    Saklambaç

    Başlangıçta hiçbir şey yoktu; ne zaman, ne mekan, ne de hatırlanacak bir an. Yalnızca titrek yer yüzü, onu saran su ve içindeki alev topu. Kilometrelerce derinliğe gizlenmiş olsa da, birbirinden ayrı görünse de, varoluşları aynı nabızdan doğmuştu. Biri derinliklere gizlenmiş bir ateş, diğeri ise kendi halinde bir fısıltı. Binlerce yıl birbirlerini dürtüp durdular. Birinin ağırlığı,…

  • How Football Shapes Identity and Community Worldwide

    How Football Shapes Identity and Community Worldwide

    Football Culture Growing up as a child in Trabzon, a city of football, the likelihood of staying away from football was low. And indeed, I couldn’t. My childhood passed by talking about football, playing football games on the computer, sometimes playing football in the street, and later going to indoor football (halı saha) matches. That’s…

  • Sanat ve Mühendislik

    Sanat ve Mühendislik

    Hayır, Leonardo Da Vinci’den bahsetmeyeceğim. Daha çok mühendisliğin, sanata ne kadar uzak olduğunu anlatacağım. Mühendislik eğitimin verdiği bir ego var ve birçok yanlış var. Mesela mühendisler sorun çözer. Bu doğru. Sorun çözüldükçe ego artar. Her şeyi yapabilirim. Matematik zekam var, matematik formüllerini kullanarak, insanların hayatını kurtarıyorum. Egonun sahibi matematikçiler ve fizikçiler olmalıyken, teoriyi pratiğe döken…

  • Bilbao: Yaşanılacak Yer

    Bilbao: Yaşanılacak Yer

    Çok yerde gezdim, çok yer hoşuma gitti ama Bilbao garip şekilde sıcak geldi. Daha çok yaşanılacak bir yer gibi. Kasım ayı olduğu için ve kuzeyde olduğu için tipik bir İspanya gezisi diyemem ama şehrin mesafeli sıcaklığı, İspanya’nın Akdeniz kıyılarına göre biraz daha ciddi ama aynı kucaklayıcı atmosferi fazlasıyla etkileyiciydi. Gittiğim kafe ve restoranlardaki samimiyet ve…

  • Sonbahar: Garip Bir Son

    Sonbahar: Garip Bir Son

    Sonbaharın kendine özgü bir ilüzyonu var. Etrafı rengarenk yapıp, ufku ateşe verip, bizleri güzelliğin doruğuna ulaştırır. En azından biz öyle zannederiz. Aslında bu, dünyanın en yavaş ve en zarif cenaze törenidir. Ağaçlar çiçek açmıyor, yapraklar parlamıyor. Yavaş yavaş, solup yok oluyorlar. Tıpkı insanlar gibi. Bizim hüznümüzün aksine, göz alıcı bir şekilde gösteriyor kendini ölüm. Belki…

  • Democracy in Crisis: Two Polarized Campuses

    Democracy in Crisis: Two Polarized Campuses

    I guess it’s the same everywhere in the world. People have split into two poles. Even the strongest democracies have been reduced to the level of “protect the ballot boxes.” Participation in democracy is now measured simply by the number of people who vote. One pole is socially conscious, striving to make the world a…

  • Çim Biçme Makinası Yalnızlığı

    Çim Biçme Makinası Yalnızlığı

    Bilgisayarı kapattım, çantamı topladım ve her zamanki gibi işten en son ben çıktım. Arabaya doğru yürürken dikkatimi bir şey çekti. Çim biçme makinası. Sessizce ve sabırla, milim milim çimleri biçiyordu. Oifs kapanmıştı, herkes gitmişti ama o hala çalışıyordu. Tekerlekleri sessizce dönüyoe, kimi zaman boşta kalıyor ve oradan çıkmaya çalışıyordu. İleri geri yaparak, o tuzaktan kurtulup,…