Tag: Hikaye
-

İç Güdü
Sonsuz evrende bir tanışma… Birbirini yıllardır tanır gibi bir rahatlık ama içten içe bir mesafe. Kazanç ya da kayıp demek zor. İyi ya da kötü de. Aslında ‘olmak’ dediğimiz şey de, bu. Tanımadan da, yakın hissedebilir insan. Belki ilk bakışta değil, ama ilk sarsıntıda ‘aynıyız’ der gibi. Ne geçmişini bilirsin, ne bugününü hatta ne de…
-

İnce bir Çizgi: Ölüm ve Hatıralar
Tam 21 yıl önce bugün, hayata bakışımı değiştiren olaylardan biri, belki de ilki yaşandı. Belki ilk defa, çocukken sağlam olarak gördüğüm insanların beklenmedik bir darbede nasıl yerle bir olabildiklerini gördüm. Herkesin en zayıf halini. O zaman 14 yaşındaydım. Bir yandan olanları anlamlandırmaya çalışıyordum. İlk önce gelen bir telefon, telaşlı bir ses. Hiçbir anlam ifade etmemişti.…
-

Ne işe yarayacak?
‘Ne işe yarayacak’ sorusuna taktım bu aralar. Bazı konularda, anlamsızca bir önyargı oluştururken, bazı konularda hiç düşünülmüyor bile. Aslında bu soruyu sorarak, günlük hayatımızda uğraştığımız şeylerin hepsini bir anlamsızlık bulutuna dahil edebiliriz. O nedenle, tehlikeli bulduğum bir soru. Bu soruya bu kadar takmamın sebebi, sanat ve mühendislik üzerine düşünmem. Biraz mühendis olan sanatçıları, ya da…
-

Saklambaç
Başlangıçta hiçbir şey yoktu; ne zaman, ne mekan, ne de hatırlanacak bir an. Yalnızca titrek yer yüzü, onu saran su ve içindeki alev topu. Kilometrelerce derinliğe gizlenmiş olsa da, birbirinden ayrı görünse de, varoluşları aynı nabızdan doğmuştu. Biri derinliklere gizlenmiş bir ateş, diğeri ise kendi halinde bir fısıltı. Binlerce yıl birbirlerini dürtüp durdular. Birinin ağırlığı,…
-

Uyumsuzluğun Psikolojisi ve Bireysel Deneyimler
Yazı benim hakkımda. Daha çok kendim üzerine bir analiz ve kendi kendime bir söyleşi. Hayatım boyunca hissettiğim şey hep aynıydı. Dışarıdan normal ve uyumlu; içeriden ise dünyanın akışından birkaç adım uzak duran ben. İnsanların duygusal ritmine, sosyal beklentilerine, toplumsal normlarına kafa olarak hiç uyamadım. Uymuş gibi davrandım. Bu davranış her geçen yıl daha da, ağırlaşan…
-

Futbol Kültürü
Futbol şehri Trabzon’da büyüyen bir çocuk olarak, futboldan uzak kalma ihtimalim düşüktü. Kalamadım da. Çocukluğum futbol konuşarak, bilgisayarda futbol oyunları oynayarak, zaman zaman da sokakta futbol oynayarak daha sonrasında ise halı saha maçlarına giderek geçti. Sosyalleşmemiz böyleydi, yetenekli değildim futbol konusunda ama oynamak hoşuma gidiyordu kısmen. İki takım hoşuma gidiyordu. Birisi çocukluğumuzu renklendiren Galatasaray, diğeri…
-

Sanat ve Mühendislik
Hayır, Leonardo Da Vinci’den bahsetmeyeceğim. Daha çok mühendisliğin, sanata ne kadar uzak olduğunu anlatacağım. Mühendislik eğitimin verdiği bir ego var ve birçok yanlış var. Mesela mühendisler sorun çözer. Bu doğru. Sorun çözüldükçe ego artar. Her şeyi yapabilirim. Matematik zekam var, matematik formüllerini kullanarak, insanların hayatını kurtarıyorum. Egonun sahibi matematikçiler ve fizikçiler olmalıyken, teoriyi pratiğe döken…
-

Bilbao: Yaşanılacak Yer
Çok yerde gezdim, çok yer hoşuma gitti ama Bilbao garip şekilde sıcak geldi. Daha çok yaşanılacak bir yer gibi. Kasım ayı olduğu için ve kuzeyde olduğu için tipik bir İspanya gezisi diyemem ama şehrin mesafeli sıcaklığı, İspanya’nın Akdeniz kıyılarına göre biraz daha ciddi ama aynı kucaklayıcı atmosferi fazlasıyla etkileyiciydi. Gittiğim kafe ve restoranlardaki samimiyet ve…
-

Riga: Melankoli ve Renk
Riga’ya ikinci gidişimdi. İlk seferki gibi güneş değil, gri bulutlar karşıladı. Bu geziyi, bulunduğum yerden biraz uzaklaşayım diye planlamıştım. Bizi karşılayan, bulutlar ve soğuk Sovyet mimarisini görünce, acaba yanlış mı yaptım diye düşündüm. Buraya gelmek bir hata mıydı? Halbuki, arkadaş bir hafta önce Riga’ya uygun bilet var, gidelim mi dediğinde; kafamdaki Riga daha renkli ve…

